16 Mayıs Şehir Stadı alanının betonlaşmaması için bir avuç çevreci arkadaşlarla çok mücadele ettik.
Belki o zor günlerde ısrarcı olmazsak, bu köşede yazılar yazmasak, eylem etkinlikler düzenlememiş olsak, kim bilir TOKİ’ye devredilen söz konusu alan çoktan beton yığınına dönüştürülmüş olurdu.
O dönem yalnız bırakıldık.
Bu mücadelemizde de topu topu 5-10 kişiydik alanlara çıkan.
Basın açıklaması yapmaya her gittiğimizde kimse bizi anlamıyordu, engelleniyorduk.
Hatta o civarda ikamet edenler bile “bırakın burada alışveriş merkezi, gökdelen binalar dikilsin” diye mücadelemizden dolayı bize sitem ediyordu.
O gün niyetimizi anlamayanlar şimdi ise mahcubiyetlerinden yüzümüze bakamıyorlar.
Balkonlarına çıktıklarında devasal Millet Bahçesini görerek rahatça bir nefes alabiliyorlar.
Gayretlerimizle 50 dönümlük alanda muhteşem bir yeşil alan oluşturuldu.
Şehrin kalbinde oksijen üretecek, nefes alınacak 50 dönümlük bir alanımız daha oldu.
Bu alan için 15 Milyon lira üzerinde bir harcama yapılarak çok güzel bir eser kazandırıldı şehrimize.
Millet Bahçesi kapıları dün halka açtı.
Her taraf cıvıl cıvıl, öncelikle çocukların keyfine diyecek yok.
Atatürk, Kine Em gibi parkları büyüklüğünde bir yeşil alana daha kavuştu şehrimiz.
Bu parkı görmeye gittiğimde, verdiğimiz çevre mücadelesinin ne kadar anlamlı ve kutsal olduğunu bir kez daha anladım.
Yemyeşil alanda binlerce ağaç dikilmiş, yüzlerce yetişkin ıhlamur ağacı sayesinde her taraf adeta ıhlamur kokmaya başlamış.
Biz çevrecileri motive eden de bu tür güzelliklerdir.
Batman Çevre Gönüllüleri Derneği olmasaydı şimdi Aram Tigran Parkı yerinde ucube bir düğün salonu,
Şerzan Kurt Parkı yeri hayvan pazarı olacak,
Belki Kine Em Parkı yapılmamış olacaktı.
Bir avuç çevreci arkadaşla mücadele ve fedakârlığımızla, kentimize değer üstüne değer kattık.
Bazen toplum olarak öyle bir hal alıyoruz ki, o an duygularımızı bazıları adeta köreltiyor.
Duygular dönem, zaman ve duruma göre değişince meselelere nereden baktığımız da değişebiliyor.
İşimize geldiği gibi ya siyah veya beyaz olarak bakıyoruz her şeye.
Bizim gibi düşünmeyen, yaşamayan, inanmayan her şey kötü, bizden olan ise ne yapsa iyidir.
Oysa siyah ve beyaz misali iyi iyidir, kötü kötüdür.
Aslına bakacak olursak bizim meseleye hangi noktadan baktığımız değil, mühim olan iyi olanı iyi gibi, kötü olanı kötü gibi görebilmektir.
Yani her zaman, her şartta hakikaten konuşmaktır.
Bu şekilde dünyaya baktığında, işine gelmeyen herşeyi hep siyah, işine gelen her şeyi de beyaz görenlerin gazabına uğruyorsun.
16 Mayıs Şehir Stadı alanı yeşil alan olsun dediğimizde o gün bize art niyetli yaklaşanlar, acaba bu eseri görünce ne düşünüyorlar?
Çevre adına kim bir katkı sunuyorsa sevgi ve minnet duygusuyla takdir ediyoruz.
Ihlamur kokulu Millet Bahçesinin kararını veren, yapımında emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Aynı şekilde çevre mücadelesi verirken bize zorluk çıkaran, engellemeye çalışan ve anlamayanların da çabalarımızda bizi destekleyip takdir etmesini bekliyoruz.
