BATMAN’IN SICAKLIK SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR?

20-09-2018

Bu aralar köşe yazılarımdan dolayı olumlu olumsuz epey geri dönüşler alıyorum.

Aldığım tepkilerin çoğu da eleştiri içerikli.

Emeğimizin görülmesi, etkisini göstermesi adına bu, tabi ki önemli bir gelişme.

Eleştirişlerden bir kaçı, İzmir’e tayini çıkan Tarım Müdürlüğü Ziraat Mühendislerinden Nilgün Hanım’la ilgili yazdığım yazıya geldi.

Yazımda “Nilgün Hanımın çabaları ve gayretleri, üretemeyen, tembel ve gayretsiz insanları ve aldıkları maaşı bile hak etmeyenleri rahatsız ediyordu” ifadelerimle, tüm tarım çalışanlarını kast ettiğimi düşünmüşler.

Beni telefonla arayanlara dilimin döndüğü kadar anlattım;

Benim derdim, gerçekten işinin hakkını veren emekçi kardeşlerimle değildir. Benim bu ifadem, sadece Tarım Müdürlüğündeki çalışanlar için de değildir. Hangi kurumda olursa olsun pasif ve tembel insanlar içindir” dediysem de ikna edemedim kendilerini.

İlginçtir, Nilgün Hanım da sanırım yanlış anlaşılmalardan kaynaklı “keşke böyle bir yazı yazmasaydınız” sitemini iletti.

Anlayacağınız kimse o yazımdan memnun olmadı.

Bana gelen teşekkür yazılarından ve memnuniyetlerden ise hiç söz etmeyeceğim.

Her insan gibi takdir edilmek ve ödüllendirilmek elbette beni de memnun ediyor.

Hele hele doğru anlaşılmak, daha çok memnun ediyor.

Gerçekten her yazı yazanın duymak istediği güzel sözleri de duydum bu ara.

İnanın gazeteciliğimin ilk günleri kadar heyecanlanıp çocuksu duygularla sevindim.

Kimler ne dedi ve aradı, o kısmı bende kalsın.

Ben, başka bir yazıma, bir kurumun, son derece haklı eleştirisi ile devam edeyim.

Ali 72 rumuzlu okurum “Batman neden sıcak şehir?” başlıklı yazımı, haklı olarak yetersiz bulmuş.

Sıcaklığın sebeplerini sıralamışım kendime göre.

Ancak okurumun da fark ettiği gibi, sıcaklığın nasıl önleneceği konusunda hiçbir öneride bulunmamışım.

Hatta yaz aylarında sıcaklara etkisi olan anız yangınlarını yazmayı da unutmuşum.

Okurum, öneri ve eleştiriyi karıştırarak yolladığı mesajda;

“Çözümleri de sıralasaydın veya yereldeki kişilerle paylaşsaydın en azından STK’lar olarak öncü olunsaydı, vatandaşların da destekleri artardı” demiş.

Çok haklı bir eleştiri ve yerinde bir öneri.

Bir soruna değinirken sadece sonuç-sebep ilişkisi üzerinde durulmamalı.

Sorunun çözümleri de ele alınmalıdır.

Şehrimizde yaz aylarının kâbusu olan sıcaklığı düşürmek için yapılması gereken şeyler var elbette.

Kurumlar ve vatandaşlar olarak neler yapmamız gerektiğini sıralayayım;

Şehrimizin sıcaklık sorunu, küresel bir bela olan iklim değişimi problemi ile ayrı bir sorun olmamasına rağmen bir de bizim yerele has sorunlarımız vardır.

Şehrimizde sıcaklığı arttıracak faktörlerin başında çarpık yapılaşma ve hızla artan betonlaşma geliyor.

Binalar neredeyse dirsek dirseğe ve sırt sırta inşa ediliyor,

Hava koridorları kapanıyor, hava sirkülâsyonunu sağlayacak hava koridorlarına ihtiyaç var.

Yeşil alanlar çok önemlidir. Bulunduğumuz yerleri yeşillendirip ağaçlandırmak gerekir.

Işıklar ve elektrikli aletler, ev ve sokak ısısını artırır, televizyon, bilgisayar, ısıtıcıları, vb elektrikli aletleri açık bırakmayın, gereksiz aydınlatmalardan kaçının.

Araçların da şehir içi ısınmada büyük rolü var. Araç kullanma alışkanlığımızdan vazgeçip, daha çok toplu taşıma araçlarını tercih etmeliyiz.

Şehir içi yollarda kullanılan malzemeler çok önemlidir. Asfalt, en çok ısıtan yer kaplama malzemesidir, bundan da vazgeçmek gerekir.

Şimdilik aklıma gelen ve şehrimizin sıcaklık sorununa çözüm sunacak formüller bunlar.

Umarım bu önerilerimin, Batman’ın havasına bir katkısı olur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?