BATMAN KÖYLERİNİN SULARI TEMİZ Mİ?

10-12-2016

Eko sistemin bu denli bozulmadığı 20 yıl öncesine kadar köylerimizin hemen hemen hepsi sularını cazibeli akan çeşme ve pınarlardan karşılıyordu.

Şimdi ise diyebilirim ilimiz genelinde bulunan 279 köy ile bir o kadar mezranın Yüzde 90’nının da su kesin kuyulardan temin edilmektedir.

Yani metrelerce derinlikte sondajla ulaşılabilen yer altı suları boru ve dinamo marifeti ile yer yüzüne çıkarılmaktadır.

Bunun içinde e basit kuyu için 15 bin TL’nin üzerinde para harcanmakta ayrıca her dinamo çalıştırıldığında ise elektrik ücreti ödenmektedir.

Tabi her bölgede ve noktada da yer altından su çıkarılamıyor kimi köyler için kilometrelerce uzaklarda ancak su bulunup borular döşenerek köylere su taşınmaktadır.

Bazı köylerde İl Özel İdaresi tarafından bu çalışma yapılmakta bazı köylerde ise her mesken su temini kendi öz imkânları ile sağlamaktadır.

Yani anlayacağınız büyük aşkların yaşandığı köylerdeki o pınar ve çeşmelerden geriye hiçbir eser kalmamış.

Çeşme yolunda birbirini görüp aşık olamıyor gençler.

Su kaynakların kuruması ile birlikte köylerde aşkta keyifte kalmadı.

Kala kala paslı boru ve dinamolardan evlere elektrik marifeti ile tadı bozuk sular kaldı.

Tadı bozuk sular diyorum çünkü yer altından çıkarılan sular doğru dürüst tahlilleri yapılmadan klorlanmadan tüketiliyor.

Oysa yer altından çıkarılan suların büyük bölümünde

Yer altı sularının kirli olduğunun en belirgin ve somut örneği  kentsel ve endüstriyel atıklar, yine petrol üretimi esnasında oluşan kirliliğin zaman içerisindeki yer altı sularına karıştığı.

Bir araştırma yapılırsa bir çok köyün suyunun içilebilir düzeyde olmadığı anlaşılacaktır.

İçme sularından kaynaklı bir çok hastalığın olduğu bilinmektedir.

Öncelikle bütün köylerin içme suyu şebekelerinin gözden geçirilmesi, sular kuyulardan çıkarıldıktan sonra klorlanıp depolarda dinlendikten sonra şebekeye verilmesi gerekmektedir.

Ancak çok az köyün su şebekesinde bu uygulama söz konusudur.

Genelde sular belli bir dinlenme ve klorlamaya tabi tutmadan köy halkı tarafından tüketiliyor.

Buda başta kanser olmak üzere birçok hastalığa yol açıyor.

Sulara bulaşan bakteri, virüs ve değişik parazitlerin suların içilmesi veya sularla temas

edilmesi sonucu  köylerde tifo başta olmak üzere, hepatit (A-E) ve bir çok farklı hastalığa neden olmaktadır.

İşte bu yüzden biran önce Batman’ın bütün köy ve mezralarının suyunun incelenmesi gerekmektedir.

Sonuçta çok ta iyi bir tabloyla karşılaşacağımıza inanmıyorum.

Görünen köy kılavuz istemez misali.

Toprağın, havanın, suy kaynaklarının bu kadar kirli olduğu bir ortamda yer altındaki suların temiz olması mümkün görünmüyor.

Suların kirli olabileceğinden şahsen ön görü ve şüphelerim var.

İl özel idaresi ve Halk sağlığı müdürlüğünün bu konuya el atması gerekir.

Öncelikle tek tek köy suları tahlil ve tetikleri yapılmalı sonrada şebekeler ve su depoları elden geçirilmelidir.

Şahsı kuyuları olanlarda su numunelerini alıp ilgili kurumlara tahlil ve ektiklerini mutlaka yaptırmaları gerekmektedir.

Yaşamsal önemi olan su deyip geçmemek lazım.

Kirli sulardan beslenmek  sağlığı tehlikeye atar.

Su hayattır, hayatımızı tehlikeye atmamalıyız.

Bu nedenle biran önce bu sorunun üzerinden titizlikle durmak ve “Batmanın köylerinin suları temiz mi değil mi “  bunun açığa çıkarılması gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?