BELEDİYE BAŞKANLARININ VAATLERİ VE SORUMLULUKLARI

02-04-2019

Kazasız, belasız bir seçimi daha geride bıraktık.

Göreve seçilen Belediye Başkanları bu hafta sonuna kadar mazbatalarını alıp görevlerine başlayacaklar.

Öncelikle göreve yeni seçilen başkanları, başarı gösterdikleri ve halkın güvenini kazandıkları için kendilerini tebrik ediyorum.

Seçim süresince başkan adaylarının vaatlerini dinledik.

Seçim öncesi adaylar neredeyse “size deniz getireceğiz” sözü hariç, her türlü vaatte bulundular.

Ekonomik, sosyal, kültürel, çevre, altyapı, kentsel dönüşümü kapsayan projeler havada uçuştu.

Allah var şehirlerimizi, ilçelerimizi ihya edecek parlak fikirler vardı projeler arasında.

Aklımda en çok kalan da hepsi de adeta ağız birliği yapmışçasına “hep birlikte belediyeleri yönetmeye geliyoruz” diyordu.

Şahsen bu sözü yerine getirmelerinin takipçisi olacağım.

Ama hiç birinin de tamamı ile “belediyeyi halkla yönetme” ilkesine uyacaklarına inanmıyorum.

Her biri halkla birlikte ortak karar almak yerine, daha çok bağlı oldukları siyasi partinin hegemonyasına girecekler.

Kendilerine oy veren ve vermeyeni ayrıştıracak, ona göre muamele edecekler.

Geçmişte hep böyle oldu çünkü.

Oysa ne güzel olur gerçekten düşüncesi, inancı, fikri, rengi ne olursa herkesle birlikte şehirlerimize ilişkin ortak karar verilseydi…

Bir kesimin değil, herkesin belediye başkanı olmayı başarabilseler…

Lüks ve şatafatlı makam odalarına, sadece arada bir uğrayabilseler…

Lüks ve konforlu makam araçları yerine ya kendi özel araçları ya da toplu taşıma araçları ile seyahat etseler.

Kaynakları israf etmeden harcayabilseler…

Şehrin en lüks lokantalarına kapanıp temsil ve ağırlama adı altında belediyelerden para aktaracaklarına, halkla aynı masada yemeğe otursalar.

Kibirden, gösterişten uzak durabilseler.

Giderler kadar, belediye kasasına gelir sağlama noktasında da başarılı olabilseler.

Halkın değer yargılarına hassasiyetle yaklaşsalar…

Belediyeleri tümden şeffaf bir şekilde yönetebilseler.

7 gün 24 saat hizmet anlayışı ile gece gündüz çalışsalar.

Kamu kurumları, meslek odaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarının desteğini arkalarına alabilseler.

Mazeret üretip, imkânsızlıkların arkasına sığınmaktansa, yeni fırsatlar ve olanaklarla belediyeleri hizmet odaklı hale getirseler.

Bunlar yapılamayacak veya yerine getirilmeyecek kadar zor şeyler değil.

Başta Batman Belediye Eş Başkanları olmak üzere ile ve belediye başkanları, öncelikle kendilerini bu önemli göreve layık gören halka karşı sorumluluklarını ve verdikleri vaatleri yerine getirmelidir.

Umarım kendilerine verilen bu önemli fırsatın değer ve öneminin farkındadırlar.

Unutulmasın ki bu halk, oy vererek onları nasıl buraya taşıdı ise başarısızlıkları durumunda oyları ile oturdukları koltuktan da edebilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?