BELEDİYENİN VALİ YETKİSİNDE OLMASI NE DEMEKTİR?

20-11-2018

Birlik Vakfının daveti üzerine Batman’a gelen TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamalar gündeme damgasını vurdu.

 Nitekim sözleri yereldeki, birçok gazetenin manşetinde yer buldu.

 11 Eylül 2016 tarihinden bu yana Belediyesi kayyum ile yönetilen bir şehirde bu sözleri söylemesi çok manidardır her şeyden önce.

 Diğer manidar olan ise bu sözleri tamda 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimler öncesi söylemiş olmasıdır.

 Sayın Kahraman’ın Batman’da yaptığı açıklamaya bir bakalım öncelikle.

 Batman Sonsöz gazetesinde Kahraman’ın şehirlerde belediye dahil yetkilerin sadece Valilerde olması gerektiği sözleri manşetten verildi.

 Sayın Kahraman bu sözleri ile tam olarak ne demek istedi bilmemekle beraber “Şehirleri sadece Valiler yönetsin” denildiğinde birden daha çok ihtimal akla geliyor.

 Mesela Sayın Kahraman Türkiye yerel düzeyde eyaletlerle yönetilip eyaletleri valilerin yönetmesini, Eyaletleri yönetecek valinin de seçimle belirlenmesi gerektiğini mi?

 Yoksa hiç seçim yapılmadan mevcut sistem içerisinde şehirdeki tüm yetkinin valilere devredilmesini mi kast etti?

 Ama her ne dediyse aslında Sayın Kahraman tecrübeleri ile yerel yönetimlerde gelinen noktada tıkanmayı gördüğü için yeni bir modele ihtiyaç olduğundan söz ediyor.

 Bende bir noktada Sayın Kahraman’ın bu sözlerine katılıyorum.

 Çünkü birçok belediye hizmet edemeyecek vaziyetteler.

 Belediyeler ya rant kapısı haline gelmiş, ya merkezi vasiyet yüzünden eli kolu bağlıdır veya da aşırı derecede siyasallaştığından dolayı hizmet üretmiyor.

 Hal böyle olunca da birçok şehir Belediyecilik hizmetlerden mahrum kalıyor veya borç batağına saplanmış durumdadırlar.

 Bu da demektir ki biran önce yerel yönetimlerde köklü bir değişiklik yapılması gerekir.

 Türkiye'nin siyasi ve idari yapısında demokratikleşme amaçlı yapılacak köklü bir değişimde öncelikle yerel yönetimler yasasında değişikliğe gidilmelidir.

 Öyle bir değişiklik olmalıdır ki bu hem Belediye başkanını o şehrin en yetkili kişisi haline getirmek halkı da daha çok yönetime katmasını sağlamak gerekir.

Bana sorarsanız Sayın Kahraman sözleri ile tam olarak bu tezi savunmamıştır.

 Savunduğu bana göre üniter bir sistemle valilerin tam yetki ile seçilmesi değil merkezi idarece tam yetki ile belirlenmiş bir modeldir.

 Bu yöntemde bence Türkiye demokrasisini ileri değil daha çok geriye götürür.

 Kaldı ki Başkanlık sistemi daha çok yerelde güçlü yönetimi esas alıyor.

 Kendine özgü Başkanlık sistemine geçiş sürecinden geçerken yerel yönetimlerde nasıl bir modelde karar kılınması ile ilgili bir takım kaygılar bulunmaktadır.  

 Belediye başkanın yetkisinin artırılması demek eyalet sistemine geçmek anlamına geliyor.

 Bu da merkezi hükümetten ayrı olarak yerelde de yasama meclislerin kurulması demektir.

  Kurulacak meclislerin aldıkları her kararı seçimle başa gelen Valiyi bağlamaktadır.

 Hal böyle olunca da yönetimde söz ve yetki tümü ile yereldeki meclislerde oluyor.

 Böylece güvenlikten, eğitime, sağlığa kadar tüm yetkiler yerel yönetimlere geçeceği anlamına geliyor.

Buda mevcut siyasi konjonktür içerisinde Ak Parti tarafından kabul görebileceği bir yönetim biçimi değildir.

Bu varsayımlara göre bence Sayın Kahraman'ın düşündüğü model yetkilerin tümü ile atanmış vali de olması yönündedir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?