İnsanların gençlik yılları kısmına “yaşamın baharı” deniliyor.
18 ile 25 yaş arasında olanların, direngen, sağlıklı, yaşama umutları yüksek olmasından dolayı böyle bir tabir kullanılmış o yaş kategorisi için.
Yaşadığımız bu tatsız devirde gençlik, yaşamının baharını pek yaşamıyor doğrusu.
Çünkü kazalar, belalar, musibetler hep gençleri buluyor.
Herkesin tüm sanaryoları ve planları, gençler üzerinde oynanıyor.
Bu yüzden çatışmalarda, savaşlarda en çok ölen ve öldürülen de gençler oluyor.
Kirli hesaplar yüzünden en ideal yaşta haba oluyor, birilerinin iktidar ve egemenlik hırsına ömürler.
Yaşanan savaşın, çatışmaların içerisinde yer almayanlar ise belesebep (sebepsiz yere) öldürülüyor, ölüyorlar.
Bayram Arifesinde ve bayram günü şehrimizde iki genci daha belesebep yitirdik.
Uyuşturucu krizine giren bir genç, uyuşturucu krizine girip yaşamını yitirirken, diğeri de kavgada aldığı bıçak darbesiyle yaşamlarını yitirdi.
Hiçbir intihar ve öldürmenin haklı sebebi yoktur.
Bu her iki ölüm de sıradan ölüm değildir.
Toplum olarak yaşadığımız ağır travmaların ve toplumsal sorunların bir sonucudur her bir ölüm.
Gençliğin içerisinde bulunduğu sorunlar görmezden geliniyor.
Çağın vebası uyuşturucu ile mücadelede samimimi ve kararlı bir duruş yok.
Şiddet, ölüm öldürme olayları, toplumda adeta kutsanıyor.
Sistem, bilgili, yetenekli, özgüvenli, umutlu bir gençlik yerine, kederli ve öfkeli gençliğin yetişmesine hizmet ediyor.
Sokak ve sosyal mekanlar ne durumda ise gençlerin kişilikleri artık öyle şekil buluyor.
Aileden ziyade artık sosyal medyadan etkileniyor gençlik.
Bütün olumsuzlukların ortasındaki gençlik, canlı, heyecanlı, güçlü , paylaşımcı, yardımsever ve yaşama bağlı değil artık.
Çoğunun idealleri, hedefleri yok.
Delikanlı değiller, delirdi bu düzenin bozuk çarkları içerisinde bir çoğu.
Sorun çözen ve hayata dokunan gençlik yerine, başta kişilik problemi olmak üzere birçok sorunla boğuşuyorlar.
Ömürlerinin baharında her biri yitip gidiyor aramızdan, belesebep hiç uğruna.
Bu ölümlerden, sadece canına kıyan ve öldüren değil, herkes sorumludur.
Bu güvenli olmayan şartlar var oldukça daha da ölecek, birbirinin katili olacak gençlik.
Gençliğin içerisinde bulunduğu sorunun yükü sadece ailelerin sorunu olarak görülmemeli.
Bu, hepimizin yaşamını, geleceğini ilgilendiren ve etkileyecek büyük bir sorundur.
Soruna bu temelde yaklaşılmadığı sürece belesebep daha bir çok delikanlı genci, umursamazlığa ve vurdumduymazlığa kurban ederiz ne yazık ki.
