BİR KAYA GAZI BELASI EKSİKTİ

24-07-2014

Kentimiz zengin bir enerji potansiyeline sahiptir. Nehirler, Petrol, Rüzgâr ve Güneş bilinen en önemli enerji kaynaklarımızdır.

En değerli enerji kaynağı, 70 yıldan bu yana Batmanda üretimi yapılan petroldür. Batman sınırları içerisinde nehirler üzerinde kurulan iki hidroelektrik enerji santralı ile de enerji üretilmektedir.

Güneş ve rüzgâr enerjisi ise üretimi çok kapsamlı bir şekilde yapılamıyor.

Yenilenebilir yani temiz enerji üretimi ile ilgilenmeyen devlet, diğer taraftan çevreyi hiçe sayan ve kolaycı bir yaklaşımla daha çok petrol üretimine ağırlık veriyor.

Petrol üretimi, işlenmesi ve taşınması esnasında da doğaya büyük zarar veriliyor.

Oysa dünya ülkeleri, temiz enerjiye yönelmiş durumdadır. 

İran, zengin petrol ve doğal gaz gibi çok önemli kaynaklara sahip olmasına rağmen şu anda ciddi manada güneş enerjisi üretimi için büyük yatırımlar yapmaktadır.

İran, var olan güneş enerjisi kapasitesini 5 yılda 5 bin megawatt’a çıkarmayı hedefliyor

Hükümet halka güneş enerjisinin faydalarını anlatarak evlerin çatılarına güneş enerji panelleri konulmasını teşvik ediyor.

Şimdiden bin hanede güneşten enerji alan paneller var ve İran hükümeti tüm okul, cami ve belediye binalarına güneş enerji panelleri yerleştirmeye başladı.

Bizde ise tam tersi Petrol’ün yarattığı kirlilik yetmiyormuş gibi şimdi de çevre açısından daha tehlikeli bir enerji kaynağı olan kaya gazı üretimi gündemde.

Çoğumuz kaya gazını ilk kez duyuyoruz.

İnce taneli ve tabakalı bir yapıya sahip olan ve de kerojen adı verilen organik madde, ısıtıldığında içinde buluna maddeler nedeniyle petrol ve gaz üretilebilen tortul kayalar içerisindeki gazlara 'kaya gazı' deniliyor.

Kaya gazı bulma çalışmaları için ilk olarak Silvan, Lice, Kulp ve Hazo, Bismil üçgeninde başladı.

Şimdi ise hedefte Batman bulunmaktadır. Kaya gazı için şimdiye kadar Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Shell şirketine Amed'de sondaj açmak için 4 adet ruhsat verildi. Silvan'da açılan ilk kuyuda 2 bin 500 metreye inilirken, gazın 4 bin metrede çıkarılması planlanıyor.

Kanada-Türk ortaklığı bulunan bir şirket Batman ve Erzurum'da, ABD'li Trans Atlantic Petroleum şirketinin de Trakya'da kaya gazı çıkarmak için ruhsat almış bulunmaktadır.

Dünyada kaya gazı üretiminin başında ABD'de geliyor.

Kaya gazının çıkarılması,  dünyada en büyük potansiyele sahip Fransa'da yasaklandı.

Aynı şekilde Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti de bu gazın çıkarılmasını yasaklarken, İspanya, İngiltere ve Güney Afrika hükümetleri gazın çıkarılması çalışmalarını şimdilik dondurmuş durumda.

Kaya gazının çıkarılma yöntemi nedeniyle yeraltında kimyasal maddeler karıştırılmış tazyikli suyla yapılan patlamalarda, yeraltındaki gazların ve geriye kalan atık suyun depolanması da sorun yarattığı için çevreciler kaya gazının çıkarılmasını doğanın tahribi olarak algılayıp karşı çıkıyorlar.

Aynı zamanda enjekte edilen kimyasal karışımlı su, doğal su kaynaklarına karışarak insan yaşamını tehdit ediyor.

Yine bu suyla temas eden canlılarda tüy dökümü ile başlayan salgın ölüme kadar götürüyor. Kaya gazı çıkarıldığı alanlarda toprak adeta ölüyor ve üzerinde hiçbir tarım faaliyeti yapılamıyor.

Petrol ile yaşanan kirlilik yetmiyormuş gibi şimdi de kaya gazı belası ile karşı karşıyayız.

Kaya gazı sondajları sessiz sedasız bir şekilde yürütüldüğüne göre zararları petrolden kat kat daha büyüktür.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?