İnsanlar bilinçlenince ve söylenen her söz, anında sosyal medyada paylaşılınca siyasiler de geçmişe oranla seçim vaatleri noktasında daha dikkatli davranıyorlar.
Geçmişte siyasetçiler, oy uğruna, aklın mantığın almadığı vaatleri sıralıyordu.
Her vaadin önünde de “şayet seçilirsem” veya “bana oy verirseniz” diye ekleniyordu.
31 Mart Seçimlerinde belediye başkanlığı ve muhtarlığa aday olanların vaatlerine bakıyorum.
Aralarında makul, mantıklı projeler daha çoğunlukta olsa da hala uçuk ve boş vaatler de yok değil.
Vaatler anında sosyal medya ve gazetelerde duyulunca vatandaşlar kendi aralarında siyasilerin vaatlerini kendi aralarında değerlendiriyor.
Müşteri yaş ortalaması 60 olan, dama, domino ve satranç gibi oyunsevlerin mekânlarından biri olan Şafi Çay Evindekiler de bu seçim vaatlerini konuşuyorlar kendi aralarında.
Ben de arada bir soluğu Şafi Çay Evinde alarak, orada dünya ve Batman Gündemi ile ilgili konuşulanlar hakkında görüşleri dinliyorum.
Her kesimden insanın oturduğu çay evi, tam bir halk meclisi gibi.
Herkes, büyük bir hoş görü ve saygı içerisinde birbirini dinliyor.
Birbirinin görüşü ne olursa olsun herkese söz hakkı var.
Her gün farklı görüşten insanlar, kendi aralarında tartışıyor, değerlendirmeler yapıyor.
Bu aralar genelde gündem, seçim ve seçim vaatleri.
Hem oynadığı dama oyununu, hem de yaşama dair tecrübesi ve sohbetinden keyif aldığım namı diğer Alo Tevşo (Enver Abe) de bu kahvenin müdavimlerinden.
Geçen yine etrafını saran benim gibi hayranlarına, güler yüzlü ve babacan tavrı ile bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.
Herkes can kulağı ile kendisini dinliyordu.
Beni görünce el işareti ile “gel sen de gel” dedi.
Gittim yamacına oturdum Enver Abi’nin.
“Kezeteci (gazeteci) gel bu cemaatle hakemliğimizi yap” dedi.
Başladı etrafındaki cemaatle neden anlaşamadıklarını anlatmaya.
“Bu topluluğa diyorum ki bana oy vermenize de gerek yok. Ben size seçimden sonra yüzen evler yapacağım.
Su üzerinde inşa edeceğim evlerde her şey bedava ve suyun akışı her gün sizi bir yere doğru sürükleyecek.
Bu sayede bütün dünyayı gezmiş olacaksınız. ama bir türlü bana inanmıyorlar. Onlara diyorum, peki niye bana inanmıyorsunuz. Diyorlar ki söylediklerin gerçekçi değil.
Peki, yıllarca siyasilerin boş vaatlerine inanmadı mı bunlar? İnandılar tabi ki.
Ben onlardan oy da istemiyorum, hayal edilmesi bile zor bir vaatte bulunuyorum. Bir kere de bana inansalar ne kaybedecekler. Hiçbir şey”
Bu sözlerinden sonra bana dönerek;
“Hakemimiz olarak şimdi sen söyle kezeteci kim haklı?”
Ben de Enver Abi’nin bu esprisine destek vererek, “yıllarca boş vaatlere inandınız da ne oldu, bir kere de ona inanın” dedim.
