BİR SORUN-BİR SİTEM

23-03-2017

 

ÇOCUKLAR ZEHİRLENİYOR

2016 yılında Kozluk’un Çayönü Köyünde taşımalı eğitim gören 57,

2015 yılında Oymataş, Şeyh Çoban ve Yaylıca Köylerinde taşımalı eğitim gören 50,

Batman’da bir okulda dağıtılan sütlerden 6 öğrencinin zehirlenme vakasına bu yıl da bir yenisi eklendi…

Batman’da geleneksel olarak her yıl gerçekleşen vakalardan biridir “öğrenci zehirlenmesi”

Bu yılki vaka, 34 öğrencinin katılımı ile şaşaalı bir şekilde gerçekleşiverdi.

Kozluk İlçesinin Çayönü Köyüne bağlı Dilimli Mezrasında bulunan Dilimli Okulunun 34 öğrencisi, taşımalı eğitimler geldikleri okulda dağıtılan kumanyalardan afiyetle yedi.

Afiyetle yemenin sonu, karın ağrısı ve kusma şikâyeti ile devam etti.

Büyük bir panikle hastanelere kaldırıldı çocuklar.

Bizde panik ve tedbir, facia gerçekleştikten sonra gelir bilirsiniz.

Buna kabaca “Allah’a emanet yaşıyoruz” da diyebiliriz.

Panikle kaldırıldıkları hastanelerde, rahatsızlıklarının teşhisini

Her neyse, hastalılarının teşhisini yapmak için doktor olmaya gerek yok.

Artık sıradan ve olağan hale gelen sonuçlara göre çocuklar (yine) zehirlenmişti…

İğne ve serum tedavisinin ardından tek tek evlerine yollandılar.

Anne babalarının yanlarına…

Sonraki gün okulda dağıtılan yemeklere nasıl yaklaştılar, yemeye cesaret edebildiler mi bilmiyorum ama okul yöneticileri yine bildik bir açıklamaya imza atıp “yemekler, laboratuarlarda inceleniyor” sözlerini sarf etti.

Bana da “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” deyimini kullanmam için gün doğdu tabi?

Sormak istiyorum, yemekler, tüketildikten sonra mı analiz ediliyor acaba?

Bizde bu sorgusuzluk, yöneticilerde bu sorumsuzluk devam ettiği sürece “geleneksel zehirlenme vakaları” her yıl düzenli olarak devam edecek belli ki…

***

ATMAYIN ŞU KUTLAMA MESAJLARINI YAHU…

Gelgelelim bugünün anlam ve önemine…

Malumunuz 8 Mart bugün.

Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor her yıl.

Kimisi tiyatro veya seminerlerle,

Kimisi toplantı veya şarkı-müziklerle

Kimisi sahada gerçekleştirdiği kadın ziyaretleri ile…

Ortak amaç, 8 Mart’a yani toplumun bir parçası olan “kadın”a yönelik farkındalık oluşturmak.

Ve elbette dünya kadınlarının ortak sorunlarına çözüm aramak.

Çünkü kadın,

Evde, sokakta, işyerinde, her yerde

Küçük yaşta, gençlikte, yaşlandığında, her zaman

Abisi, babası, eşi, oğlu, işvereni, herkes tarafından

İstismara uğruyor, ötekileştiriliyor, engelleniyor, darp ediliyor, yok sayılıyor…

Bu yüzden kadınlar, bu anlamlı günde “ben varım” demenin yollarını arıyor.

Farkındalık oluşturma adına yapılan her şey, baş göz üstüne de…

Katlanamıyorum şu sıradan “kutlama mesaj”larına…

Yahu iki paragraf yazıyla kadının değerini anlatmak, şiddet ve istismarın son bulmasını temenni etmek, bu konuda yapabileceğiniz tek şey mi?

Yok mu başka bi’şi?

Neyse demem o ki, bilindik ve ezber cümlelerin, kes-kopyala-yapıştır usulü ile bir demeç haline getirilip, yayımlanmak üzere gazetelere yollanılması, hiçbir zaman samimi gelmedi ve gelmeyecek de…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?