BİR YILI DAHA GERİDE BIRAKIRKEN

30-12-2014

Bir yıl daha yaşlandık hep beraber. Biraz daha kirletildi yaşlı dünyamız.

Hukuksuzluk, adaletsizlikten kaynaklı acılarımız katlanarak, biraz daha arttı.

İnsanlar, yine birbirlerine yaşamı zehir etmek için var güçleri ile çabaladılar. 

Yoksul daha yoksul zengin daha çok zengin oldu. Kardeş kavgasında vurulan yine bizler olduk.

2014’te Medeni Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mustafa Sarı, Selim Önder, Burakcan Karamanoğlu, Uğur Kurt, Yasin Börü öldürüldü.

Başbakan Erdoğan da Cumhurbaşkanı oldu.

2015’e günler kala Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten, 16 yaşındaki genç gözaltına alındı.

İnsani yardım adı altında Suriye’deki muhaliflere tırlarla silah taşındı. Ve bu silahların, kimin eline geçtiği belirsizliğini korudu.

Yılın ilk günlerinde Van’ın Gürpınar İlçesi’nde, aniden hastalanan üç yaşındaki Muharrem'in ailesinin imdadına, sağlık görevlileri yetişemeyince, gecenin sonunda babası, Muharrem'in cansız bedenini çuvala koyup en yakın sağlık merkezine kadar sırtında taşıdı.

Madenler, yine yüzlerce yoksul emekçi işçiye mezar oldu.

Devletin zihinlerde kalan en anlamlı yardımı ise oğlunu madende kaybeden ayakkabısı yırtık babaya, bir çift cizlevet ayakkabı ulaştırmasıydı.

Barajlara, madenlere daha çok kolaylık sağlamak için 25 dönümün altındaki yerlerin, artık verimli tarım arazisi veya ormanlık sayılamayacağı kararı verildi.

Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nu, IŞİD militanlarına neredeyse törenle teslim eden 49 başkonsolosluk çalışanını; aylar sonra neye karşılık olarak teslim edildiği bilinmeden, büyük bir zafer edası ile sağ salim Türkiye’ye gelişleri sağlandı.

Madde bağımlılığı hızla yayıldı, yüzlerce kişi bonzai ve benzeri uyuşturucu maddeler yüzünden yaşamını yitirdi.

TÜİK verilerine göre işsizlik artıkça arttı. Yeteri kadar iş güvenliği sağlanamadığından onlarca işçi hayatından oldu.

Birileri Kobanê’nin, IŞİD tarafından işgal edilmesinin an meselesi olduğunu söyleyince Türkiye’de sokaklar karıştı, 35 kişi hayatını kaybetti.

Kadına yönelik şiddet tam sürat devam etti ve onlarca kadın hayatından oldu.

“Halkın isteği budur” deyip parklar ve ormanlık alanlar yok edildi, taziye evi ve ibadethanelere dönüştürülmeye başlandı. 

Ak Parti’yi Gezi Parkından dolayı yerden yere vuran CHP’nin Yalova Belediyesi de içinde asırlık çınarların bulunduğu 180 ağacı bir çırpıda kesti.

Dolarların, ayakkabı kutularında daha iyi muhafaza edildiğini öğrendik.

Suriyeli sığınmacılara karşı linç girişimleri arttı.

Cumhurbaşkanı “isteseler de istemeseler de o Osmanlıca okutulacak!” dedi.

Dostlar birbirine düştü: Biri Yezit, birisi de Haşhaşi dedi.

Ergenekoncu, darbeci diye hapse tıkılanlar, serbest kaldı. Yerine “cemaat üyeleri” kumpastan teker teker içeri alındı.

İşte böyle geçti bir yıl.

Güzel şeyleri de teker teker sıralamak isterdik size ama ne yazık ki çok da iç açıcı şeyler yaşamadık, insanlık adına güzel şeyler yaşanmadı ülkemizde ve dünyada.

Güzel günlere dair umudumuzu yine öteledik, yine erteledik.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?