BOĞULMALAR, BİLMEZLİKTEN DEĞİL FUKARALIKTAN!

30-07-2018

Bugün gazetelerin manşetinde yer alan boğulma vakasında dört canın ölüm haberini okuduğunuzda tıpkı benim gibi yüreğinizin nasıl dağıldığını tahmin edebiliyorum.

Haberi duyduğum anda yüreğim paramparça oldu.

Yetmezlikler, ihmaller ve vurdumduymazlıklar, yine aramızdan canlar aldı.

Serinleme hasreti ile girilen sularda, yıllardır insan ölümlerini izliyoruz.

Denizin olduğu yerlerde tatil yapma imkânı olmayan,  serinlemek için de yeteri kadar havuzun olmadığı memleketimde yoksul insanlar, ha bire boğuluyor sulama kanalları, nehir ve baraj göletlerinde.

Bu boğulmaların tek izahı var bana göre;

Bu, bilmezlikten değil, düpedüz fukaralıktan ve serinlemek için insanlara yeteri kadar olanak sağlamamasındandır.

Zilan Köyünden 4 kadının serinleme uğruna canından olmasının bana göre tek izahı da budur.

Haberlere bakıyorum olayın nasıl olduğu ile ilgili de pek bir bilgi yok.

Hatta çoğu haberde olayın meydana geldiği yer Silvan Barajı olarak veriliyor.

Oysa olayın yaşandığı yer, Batman Barajı Gölüdür.

Batman Baraj Gölünde boğulmuş dört insan...

Muhtemelen her dördü de yüzme bilmiyordu.

Her, toplu boğulma vakasında yaşandığı gibi, biri boğulma tehlikesi yaşamış, diğerleri de yardımına giderken boğulmuşlardır.

Evet, ne acıdır ki anne, iki kızı ve bir teyze, Batman Barajı Sularında serinleme uğruna boğuldu.

Allah, ailelerine sabır versin, bu acıyı kaldırabilmek zordur elbette.

Anne Hediye Karabulut (40) ve kızları Ayşenur (12), Şevval Nisa (9) ile Batman’da yaşayan teyzeleri Havva Kaya (35)’nın boğulmasından ciddi manada sonuçlar çıkarılması gerekir.

Bu boğulma vakalarının önüne mutlaka geçilmesi gerekir.

Koca koca barajlar, barajlara bağlı yüzlerce kilometre su kanalları yapılıyor ama kimsenin aklına Türkiye'nin en sıcak şehrinde insanların yazın serinleyebileceği havuzlar yapmak gelmiyor.

Oysa, su kanalının geçtiği her mıntıkada aralıklarla yüzme havuzları yapılsaydı baraj göllerinde, plaj tarzı yüzme alanları oluşturulmuş olsaydı belki bu gün bu denli boğulmalar yaşanmazdı.

Batman’da hemen hemen her hafta neredeyse Dicle Nehri ve Batman Çayı’nda boğulma vakaları yaşanıyor.

Bu akarsular etrafında tehlikelere ilişkin ne bir bilgilendirme tabelası ne bir güvenlik şeridi ne de doğru dürüst bir önlem vardır.

Yaşları 5 ile 70 arası insanlar, her gün serinleme adına canlarını tehlikeye atıyor.

Hadi koca koca havuzlardan vazgeçtik, nehir kenarlarında yüzmek için her yaz güvenli göletler ve yüzme sahilleri oluşturulamaz mı?

Şayet yıllardır devam eden 45 Milyon TL’lik Batman Çayı Islah Projesi tamamlanmış olsaydı ve planlandığı gibi ıslah edilen yere yüzme havuzları ve piknik alanları oluşturulsaydı bu boğulmalar belki yaşanmayacaktı.

Acilen halkın ekonomik ve sosyal durumları göz önünde bulundurularak, yaz aylarında zaman geçirebilecekleri, serinleyebilecekleri sosyal mekânlar oluşturulmalıdır.

Bu ihtiyaç, o yollara dökülen Milyonlarca TL asfalttan daha önceliklidir bence.

Son boğulma vakaları ile birlikte sosyal medyada başlatılan tartışmalarda çok haklı tepkiler ve öneriler dile getiriliyor.

Bunlardan birisi de insanlara yüzme kursu verilmesi fikridir.

Elbette eğitim şarttır, ancak yüzme için öncelik gerekli altyapı ve tesisleşmenin sağlanması gerekmektedir.

Mevcut imkânlara bakıldığında yeteri altyapının olmadığı aşikâr.

Bu nedenle talepler dillendirilirken öncelikler sırası oluşturulmalıdır.

Boğulmalar, elbette kader olmamalıdır.

İnsanların, serinledikleri sularda ölüm tehlikesinin olduğunu bile bile bu tehlikeye girdikleri gerçeği, zaten her şeyi anlamamıza yetiyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?