BU KADAR ZOR MU?

16-06-2014

Yeni belediyeci ağabeylerimizden öğrendiğimiz ilk şey, “herkes kapısının önünü süpürsün” telkini oldu.

İyi de oldu!

Kapımızın önüne daha ayrıntılı bakınca ciddi sıkıntılarla karşılaştık.

Mesela, yeteri kadar çöp kutusu olmadığını gördük.

Mesela, aylar önce kazılan çukurların kapatılmadığını gördük.

Mesela, sokak aralarında üzerinden geçerken böbrek taşlarını oynatan cinsten tümseklerle karşılaşırken, okulun karşısında araçların yarış pisti gibi kullandığı yerde kasislerin olmadığını gördük…

Her şey bir yana da bundan birkaç ay önce kaldırımlarımızı söktüler. Niye söktüklerini bir türlü anlamadım. Oldukça düzgün kullanışlı duran kaldırımlar, komple sökülüp yerine yenisi yapıldı. Yapılırken cadde mi daraltıldı kaldırım mı genişletildi bilmiyorum. Belki teknik olarak uzmanı olmadığımız bir konu ama sorduklarımdan da tatminkâr bir cevap alamadım.

Hadi onu da geçtik, kaldırımların dibinde araç tekerleklerini yutacak büyüklükte bir açıklık var!

Tekerlek girer ayak girer çocuk kayar girer…

Basit bir ayrıntının bazen ciddi sonuçları çıkabilir!

Bu işler ciddi işler! Savsaklanmaya gelmez. Bunca kaldırımsız yer varken var olanı bozup, yenisini yapmak, onu da eksik ya da sakat bırakmak nasıl bir anlayıştır anlayabilmiş değilim.

Belediye başkanımız yeni, iyi niyetinden de şüphemiz yok. Gördüğü aksaklıkları da savsaklayacak bir yapıya sahip değil. Ama bunlar ekip işi. Ekip sağlam değilse başkanın yapacak bir şeyide olmaz.

Ekip sağlam tutulmalı, şehrin altı üstüne getirilmeli. Artık bu şehir gerçek belediyecilikle tanıştırılmalı. Çukurla, kaldırımla, tümsekle, uğraşmamalı, daha güzelini istemeli Batmanlı.

Yazılanlara da duyarlı olmalı. Aynı şeyleri tekrarlatmamalı. Geçen hafta belediye bahçesinden bahsetmiştik. Kilit taşları da çadırda aynen duruyor. Yine tekrarlıyoruz, belediyenin önce kendi kapısının önünü süpürmesi gerekir. Kendi kapısının önünü süpürmeyen bir belediyeye vatandaşın göstereceği duyarlılıkta sınırlı olur.

Artık güzel şeyler konuşalım.

Şehrimizin eksik aksak yönlerini anlatmak yerine, güzelliklerini yazalım. Sizde yazmamız için bize malzeme verin. Bu malzeme ile zorlasak ta iyi şeyler çıkmıyor. Hep olumsuzluk hep olumsuzluk! Bu kadar olumsuzluğun içinde iyiymiş güzelmiş demekte bence Batman’a ihanet etmektir.

Ben şahsen yeni başkandan ümitliyim. Fırsat verilirse iyi şeyler yapacağı kanısındayım. Bunun için iki şey çok önemli,

Birincisi belediyecilik yapması için kendisine bir şans verilmeli. Yani belediyecilik dışındaki siyasi faaliyetlerden biraz muaf tutulmalı.

İkincisi kuracağı ekip, belediyecilik yapacak profesyonellerden oluşturulmalı.  Teknik yeterlilikten ziyade siyasi kimliğin seçme kriteri olduğu koltuklarda oturanların belediyecilik hizmeti sunma şansı çok zayıftır…

Yaşanabilir bir Batman için herkesin el ele verdiği bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?