Camilerimiz Ramazan Ay’ında ibadet amacı ile en yoğun dönemini yaşıyor.
Tabi ki camilere sadece ibadet yeri olarak bakmak doğru değildir.
Dinin en önemli kamusal alanı olan camiler işlev ve misyon açısından toplumda eksik ve yanlış anlaşılıyor.
Toplumun geneli camileri sadece ibadet, kısacası namaz kılma yeri olarak görüyor.
Oysa camiler İslam’ın doğuş ve yayılışı yıllarında çok amaçlı kullanılmıştır.
Özelikle medrese yani öğretim ve eğitim yerleriydi camiler.
Mahkeme ve Adliye merkezleriydi.
Yardım ve hastaneydi.
Misafirhane ve müzakere merkeziydi,
Ancak şimdi genelde camiler sadece namaz kılma yeri ve yaz aylarında da Kur’an Kursları işlevini görüyor.
Bir de özelikle Ramazan Ay’ı içerisinde Müslümanlar sadece namaz maksadı ile değil dinlenme hatta uyuma amacı ile de camileri kullanıyor.
Tabi ki İslam’ın ilk dönemindeki geniş yelpazede olduğu gibi cemaat, dinlenme ve hatta geceleme yeri olarak da kullanabilir camileri.
Ancak uyumanın ve dinlenmenin de bir adabı ve usulü olmalıdır.
Ne yazık ki özelikle merkezi noktalardaki camilerde zaman zaman, serpe serpe uzananlar yüzünden namaz kılmak isteyenlerin, Kuran’ı Kerim okumak isteyenlerin bu ibadetleri aksıyor.
Camilerdeki diğer bir sorun da temizlik sorunudur.
Birçok camide temizlik görevlisi olmadığından veya yeteri kadar havalandırma yapılmadığından dolayı ter ve çorap kokusu birbirine karışıyor, nefes almak bile zorlaşıyor çoğu zaman.
Bu sorun caminin fiziki yapısından veya temizliğinden ziyade kişinin temizliği ile ilgilidir daha çok.
Ne yazık ki birçok kişi, kişisel temizliklerine yeteri kadar önem vermediği için cami ortamında bu sorun sirayet ediyor.
Oysa İslam’ın temizliğe ne kadar çok önem verdiğini her Mü’min bilir.
İslam’a göre her inananın kılığına ve kıyafetine dikkat etmesi, ayrıca bedenini temiz tutması gerekir.
Hele hele Allah’ın huzuruna çıkacağı yani ibadete durduğu zaman çok dikkat etmesi gerekir.
Vatandaşlar dinin temel şartlarından olan namaza her durduğunda sadece bedenin değil, namaz kılınacak yerin de temiz olması şarttır.
Abdest alınan suya kadar her şeye dikkat edilmelidir.
Sadece ibadet esnasında değil, her şartta ve her zaman Müslüman’ın temiz olması gerekir.
İslam dininin rehberi Hz. Muhammed her konuda olduğu gibi temizlik noktasında da örnek alınmalıdır.
Hele hele bütün ayların sultanı Ramazan Ay’ında temizlik noktasında daha çok hassas davranılmalıdır.
Kişisel temizliğin yanında ibadethanelerin de temiz tutulması da çok önemlidir.
İbadethanelerin temiz tutulması noktasında cemaate ve Müftülüklere çok iş düşüyor.
Ne yazık ki temizlik ile ilgili Müftülüğün bir kurulu sistemi yok.
Temizlik işi tümü ile cemaat ve din adamlarının inisiyatifindedir.
Gönüllülük temelinde yapılan temizlikte ise zaman zaman aksamalar oluyor.
Oysa haftada bir kez dahi olsa ibadethanelerin temizliği, temizlik şirketlerine yaptırılabilir.
İbadethanelerin genel bakım ve diğer ihtiyaçları için de doğru dürüst bir bütçe yoktur.
Ama genelde cemaatten gelen yardımlarla diğer ihtiyaçlar karşılanıyor.
Gelen yardımlardan temizlik için de bir miktar harcanarak camiler temizlenmelidir.
Camilerimiz gül kokan bir hale getirilmelidir.
Ramazan Ay’ı bu temelde ilk adımı atmak için bir fırsata dönüştürülmelidir.
