ÇEVRE KİRLİLİĞİ HER GÜN CAN ALIYOR...

04-06-2017

5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle şehrimizde çevre kirliliğine değineceğim.

Evet, şehrimizin en ciddi ve can alıcı sorunlarından biridir kirlilik.

Çevre sorunu ve kirlilik denince her nedense insanların aklına ilk olarak, sokaktaki çöpler geliyor.

Yani cadde ve sokaklardaki kâğıt, plastik ve insan eli ile oluşturulan diğer atıklar…

Elbette işin bu boyutu da kirliliktir.

Ancak doğamız ve sağlığımız açısından asıl ölümcül olan kirlilik konusunda ciddi anlamda bir bilinç yetersizliği var.   

 “Çevre, çevre kirliliği ve çevreci” denince toplumun aklına sadece insan eli ile oluşturulan “çöp ve atıklar”, bunlara karşı verilen mücadele geliyor.

Bu yüzden sadece sokaklar kirlenince çevre ve çevreciler akla geliyor.

Bir de 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde ilgili kurum ve kuruluşların günün anlam ve önemine ilişkin yayımladığı mesajlar, ayıp olmasın diye düzenledikleri birkaç rutin etkinlik sayesinde çevre ve çevreciler toplum tarafından hatırlanıyor.

Oysa dünyada doğamızı sağlığımızı tehdit eden her türlü kirlilik nedeniyle yükselen bir değerdir çevre.

Çevre kirliliğinin, günümüzde tüm dünya ülkelerinin ortak kaygı ve sorunu olduğu artık herkesçe biliniyor.

Dünyanın kirlilik karnesine baktığımızda Türkiye’nin, Türkiye ölçeğinde kirli şehirlere baktığımızda da Batman’ın hiç de iyi bir yerde durmadığını görüyoruz.

Risk teşkil eden en önemli kirlilik, kuşkusuz sanayi ve teknolojinin sürekli gelişimi ile ortaya çıkan zehirli gazlar, atıklar ile radyoaktif dalgalardır.

Şehir olarak bir sanayi kenti olmamamıza rağmen hava, su ve toprağımız ne yazık ki ciddi oranda kirlidir.

Kanser, solunum yolları ve kalp gibi ölümcül hastalıkların yaygın olması ve bu yüzden her gün bu hastalıkların bizden bir can almasının, kirlilik ve sağlıksız gıdalardan kaynaklandığı ihtimali çok yüksektir.

İnsan yaşamını ve doğayı ciddi manada etkileyen kirliliğin en önemli nedenlerden biri de bir petrol kenti olmamamızdan kaynaklanmaktadır.

Petrolün şehrimizde bulunması ve üretilmesinin üzerinden 70 yıl geçti.

Bu süre zarfında petrol üretiminin taşınması ve rafine edilmesinde çevre faktör yeteri kadar gözetilmemiştir.

Son yıllarda bir avuç çevrecinin petrol kirliliğini sürekli gündemleştirmesi, konuyu yargıya taşıması ve bu nedenle cezai yaptırımların uygulanması ile geçmişe oranla nispetten petrol kirliliğinde bir azalma söz konusudur.

Ama petrolden kaynaklı risk, üretim devam ettikçe bitmeyecektir.

Yine şehrimizin önemli çevre sorunlarından biri de kenti ortadan bölen İluh Deresidir.

İluh Deresi 70 yıldır çevreye hastalık ve mikrop saçıyor.

Bu hayati sorunun artık bir an önce çözülmesi gerekir.

Hayvan besiciliği ve düzensiz kentleşme, araç eksozlardan çıkan dumanlar ve anız yangınlar da kentimizin temel çevre sorunlarının başında geliyor.

Biz çevre temizliğini, doğanın korunmasının önemini ve bu uğurda mücadele eden çevrecileri anlamadığımız sürece şehrimizin çevre sorunları hiçbir zaman bitmeyecektir.

Mevcut yaşam koşulları devam ettikçe, kirlilik her gün bir canımızı aramızdan alacaktır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?