ÇOCUK HAKLARI İLE İLGİLİ ÖĞRETİLER

12-12-2018

Son zamanlarda katıldığım ve en önemli etkinlik olarak gördüğüm çalıştay izlenimlerini sizinle paylaşacağım.

Etkinliğin temel amacı “Çocuk hakları konusunda ne tür sorumluklarımız olduğu, nasıl savunucuk yapmalıyız, basın kuruluşlarında çocuk hakları ile ilgili ne tür farkandalıklar yaratabilir” kontsularını medya mensupları ile değerlendirmekti.  

UNESCO tarafından Gaziantepte gerçekleştirilen “Çocuk haklarının korunmasında meydanın rolü” başlıklı Medya Çalıştayına Türkiye’nin dört bir yanından gelen 50 basın mensubu ile bende katılım sağladım.

Basın mensuplarının yanı sıra insan hakları ve medya alanında çok değerli akademisyenler ile UNICEF Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Sema Hosta çalıştaya katıldılar.

İki gün süren çalıştayın koordinatörü Sema Hosta nın” çocuk çocuktur. Çocuğun rengi, Çocuğun mülteci olması, bu gerçeği değiştirmez” sözleri ve Programa katılımcısı Akademisyenlerin ise çocukların dünyasına etki edecek habercilikten nasıl kaçınılması gerektiği ile ilgili verdikleri eğitimle çocuklara dair tüm ezberlerimiz uçtu gitti diyebilirim.

Programa katılan tüm meslektaşlarım da deneyim paylaşımında bulundular.

Atölye çalışması ile çocukların kullanıldığı bir vakayı haberleştirdik.

Her şeyden öncede çocuklar ile ilgili yapılacak haberlerin büyük özen ve dikkatle yazılmasını öğrendik.

Çocukların büyük mağduriyetler yaşadığı bir coğrafyada böylesi önemli bir konun işlenmesi her açıdan faydalı oldu benim açımdan

Tehlikeli çocuklar, çeteler, hırsızlar gibi suçlamalar son derece yanlıştır.

Biz gazeteciler toplantıda sahada karşılaştığımız gerçeklerden örnekler verdik.

Bu çalıştay basın mensuplarının doğru bir dille ile insan hakları perspektifinde çocuğa yaklaşması içinde son derece etkileyiciydi.

Şiddet kültürünün egemen olduğu toplumumuzda Medya’nın takınacağı tutum elbette çok önemlidir.

Kimimiz bunun farkındaysakta günümüzde medya genelde hep ağız birliği yapmışçasına genelde Çocuklar ilgili haberlerde en çok yanlış davranışlarına yer vermektedirler.

Oysa Çocuklar gelecektir.

Çocuklar ihmal edilirse faturası gelecekte bütün topluma çıkar.

Bu çalıştay da öğrendiğimiz faydalı bilgileri başlıklar halinde sizinle paylaşmak istiyorum.

Çocukların gülümseten, gurur veren haberlerine daha çok yer verilmelidir.

Çocuk Haberi yaparken” hep bu çocuk benim olsaydı” yaklaşımı ile haber işlemek gerekir.  

Gerçek ve objektif haber çocuğu ifşa etmek anlamına gelmez.

Çocuklar ile ilgili neyin haber değeri taşıyıp taşımadığını ve buna ilişkin ilkelerin neler olması ve basının kendi içinde bir oto kontrolünün olması gerekir.

Çocukların yaşadığı dünya koşullarında en çok etkilenen ve zarar görendir.

Gazetecilikte her görmezden gelinen veya farkında olmayan bir yan vardır.

Türkiyede gazetelerin ortak yanı çocukları iyi yönleri ile görmezden gelmesidir.

En rahat haber çocuk haberdir.

İyi bir gelecek ancak nitelikli ve sağlıklı çocuklarla mümkündür.

Çocuklar yaşanan gelişmelerden dünyanın gidişatından rahatsız olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Yaşanan olumsuzluklarından dolayı Çocuklar ızdırap çekiyor yaşanan savaşlardan, çevre felaketlerinden ve yokluktan.

Çocuklar için sadece güzel sözcükler ve sevgi yetmez.

Onların insanca yaşayabilme koşulları yaratmak hepimizin görevidir.

Dördüncü güç olarak kabul edilen medyanın çocuklar üzerindeki rol ve etkisi çok büyüktür.

Çocukların yoğun olarak suça bulaştırıldığı bir dönemden geçiyoruz.

Ve genel anlamda medyada kullanılan dil çocuğu suçlu olarak gösteriyor.

Oysa her suç işleyen çocuğun arkasında mutlaka bir aktöre veya faktör bulunmaktadır.

Çocukların medya ya katılımının kanalları açılmalıdır.(Batman Sonsöz Gazetesinde ki iki Çocuk Yazar örnek gösterildi)

Çocuklar ile ilgili bilgiler geldiğinde mutlaka ikinci ve üçüncü kaynaklardan doğrulama yapılarak doğru bir dille habere dönüştürülmelidir.

Toplumsal yararları gözetmedeki en kıymetli öğe çocuktur.

Hak temelli gazeteciliği en önemli ayağı da çocuk haklarıdır.

Bir konuyu Sansoyonel hale getirmek ve çok okunmasını sağlamaya çalışırken haberde çocukların hiç bir suretle kullanılmaması gerekir.

Yanı haberden vaz geçmediğimizden daha çok çocuktan da asala vazgeçilmemelidir.

Çocuğu habere değil haberi çocuğa feda etme seçeneği doğru olanıdır.

Ülkemizde Çocukların sorunları çok çeşitlidir, her bir sorun kendi çerçevesinde önemli ve büyüktür.

Çocuk haberleri yapılırken daha çok örnek alınabilecek davranışlarda isim ve fotoğrafları kullanılmalıdır.

Özelikle istismar mağduru çocukların isimlerinin baş harfleri, adresleri ve görüntülerine yer verilmemesi gerekir.

Çocukların karar süreçlerine alınması, düşüncelerinin kamuoyuna açıklamalarında fırsat tanımak gerekir.

Kültürler farklıda olsa Suriyeli bir çocuk ile Türkiyeli bir çocuk arasında hiç bir fark yoktur.

Toplumun öğretilerini çocuklara dayatılmaması gerekir.

İşte böylesi kıymetli öğretilerle ayrıldık çalıştay sonucunda.

Tabi bu öğretiler sadece bizim için değil toplumun geneli için gerekli olan bilgilerdi.

Umarım toplum olarak bu yazıdan kendimize derseler çıkarırız.

Çocukların güven içinde özgür ve mutlu bir yaşam sürdürebilmeleri için bana büyük faydası olan UNESCO nun bu önemli çalıştayın çıktılarından çıkan bu önemli notları okuyacak herkese bir şeyler öğretir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?