Okullar tatil olunca sokaklar çocuklarla doldu.
Yolun ortasında, kaldırımlarda, damlarda kısacası üç metre kareyi geçen her alanı oyun alanı yapmış çocuklar kendilerine.
Bu kentte ne yazık ki kendileri için ne yeteri kadar oyun ve spor alanı, nede sosyal mekânlar var.
Çocuklar sokakta sağlıklı bir ortamda oyun oynayacağı spor yapacağı yeteri kadar mekân bulamayınca Çocuklarda ne yapsın ya internet kefelere, ya atari salonlarına ya da sokakta kendilerine yarattıkları oyun alanlarında soluğu alıyorlar.
Sokakların durumu ve bir kısım internet ve atari işletmelerinde çocukları ne tehlikelerin beklediğini hepimiz biliyoruz.
Biliniyor bilinmesine de okul okuyan okumayan 100 bin çocuk için ne tür bir proje ve çalışma var orası belirsiz.
Gençlik spor müdürlüğü ve Belediyenin yaz okullarında en çok iki bin çocuğu ancak kapsamaktadır.
Hadi diyelim 10 bin çocuğun ailesinin maddi durumu iyi olduğu için tatil yapma ve paralı sosyal mekânlara gitme ihtimalini de göz önünde bulundurursak yinede geride hangi sosyal mekanlara gideceği belli olmayan yaklaşık 80 bin çocuk kalmaktadır.
Başta Belediye ve Valilik ciddi bir biçimde koordineli bir biçimde bu işe kafa yormalıdırlar.
Kentimizde ücretsiz yararlanabilecek spor ve sosyal mekân sayısı mutlaka arttırılmalıdır.
Vaziyet planı üzerinde sosyal ve spor alanlarına baktığında sanırsın ki Batmanın kentleşme serüveni en az 10 bin yıllık bir geçmişi vardır.
Öylesine sosyal mekan açısından fukara bir kenttir.
Oysa Batmanın kentleşme serüveni 60 yılı bulmamaktadır.
Hatta diyebiliriz ki Kentin imarının %60 da son 30 yıllık planlamanın bir sonucudur.
İnsanın büyüdüğü, nefes aldığı sosyalleştiği mekân çok önemlidir.
Sağlık, psikolojik, kişilik açısından çok önemlidir.
Sokak ortamı ev ile okul ortamı kadar insanın yaşamını şekillendirmesinde etki etmektedir.
Sokak diye tabir ettiğimiz kentteki yaşam alanları büyük ölçüde oyun alanı, kütüphane, spor alanı, ağaç, dinlenme mekânlarından mahrumdur.
Bu mahrumiyet öyle bir mahrumiyet ki bu gün gençliğin yaşadığı bir çok sorunun sebeplerinden birisidir.
Kısa vadede belki bu sorunun çözülmesi mümkün değildir.
Ancak acil olarak tüm imkânlar zorlanarak çocuklara gençlere yaşanabilir güvenli ortamlar yaratmak gerekir.
Bunu yapmadıktan sonra bir iki aylık yaz kurslarının da hiçbir önemi ve çocuklar üzerinden olumlu bir etkisi kalmaz.
