CUMHURİYET CADDESİNDEKİ AĞAÇLAR

27-10-2016

Şehrimizin en eski ve hala işlek caddelerindendir Cumhuriyet Caddesi.

1993 yılına kadar hem Valilik hem de Belediye Binası bu cadde üzerindeydi. Aslında Batman’ın şehir olarak ilk temelleri de burada atılmış.

Batman 1990 yılında il olduktan sonra ciddi manada bir gelişme ve değişme süreci yaşadı.  

Valilik ve Belediye Binaları’nın taşınması ile bu cadde geçmişe oranla önemini yitirdi.

Belediye Binası, Batmanın en büyük iş merkezine dönüştürülerek Belediyenin güzelim bahçesi bir beton bahçesine dönüştü.

Sonra da Belediyenin karşısındaki -belki de kentin ilk parkı ve çay bahçesi de-yıkılarak yerine bir iş merkezi daha yapıldı.

Böylece Meydan Mahallesinde elle tutulur iki yeşil alan betona dönüştürüldü.

Bu bölgede yeşil alan olarak bir Cumhuriyet Caddesinin orta refüjü kalmıştı o da yeni yol çalışmaları ile bir gece operasyonu ile ortadan kaldırıldı. Mensubu ve Başkanı olduğum Çevre Gönüllüleri Derneği olarak, orta refüjün kaldırılması konusunda Dönemin Belediye Başkanı Serhat Temel’den bu yana esnaftan gelen yoğun baskı ve talep üzerine Belediyenin böyle bir niyetinin olduğunu biliyorduk.

Hatta Cumhuriyet Caddesi ve Meydanı içine alan bir proje yarışması bile düzenlenmiş, projeler Belediyeye teslim edilmişti.

Biz Çevre Derneği olarak o zaman da ağaçların kesilmesine-kaldırılmasına karşı çıktık. Kayyumdan önceki yönetimin de bu cadde ile ilgili bir proje üzerinde çalıştığı söyleniyordu.

Son süreçte 1. ve 2. Caddeler ile Cumhuriyet Caddesi esnafından gelen yoğun talepler üzerine Belediye Yönetimi esnaf arasında bir anket çalışması yaparak bu caddenin orta refüjünü kaldırdı.

Orta refüjün kaldırılması ile ilgili anket sonuçlarının duyulması ile birlikte Çevre Derneği Yönetimi, kendi sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak bir yeşil alanın daha yok olma tehdidi altında olduğunu açıkladı ve ağaçlara dokunulmaması gerektiği uyarısında bulundu.

Bu açıklama Batman Medya Gazetesi,  Sonsöz Gazetesi ve Yön Gazetesinde haber olarak da yayınlandı.      

Cumhuriyet Caddesi ile ilgili tartışmalar başlarken de Çevre Derneğinden başka hiç bir kurum ve şahıs, ağaçların korunması ile ilgili herhangi bir tepki ve açıklamada bulunmadı.  

Çevre Derneğinin açıklamasından sonra derneğe destek vermek yerine sosyal medya üzerinden tepki gösteren ve hakaret edenler oldu.  

Orta refüjde bulunan ağaçların kaldırılmasından sonra en çok tepki gören, yine Batman Çevre Gönüllüleri Derneği oldu.

Bazı kişiler kendi sosyal medya hesapları üzerinden “Bir zamanlar Batman’da bir Çevre Gönüllüleri Derneği vardı”  gibi eleştirilerde bulundular.  

Sırf bir kısım esnaf istiyor ve yol genişleyecek diye irili ufaklı onlarca ağacın kesilip yeşil alanın asfalta dönüştürülmesini, her ne gerekçe olursa olsun onaylamak ve kabul etmek mümkün değildir elbette.  

Bu ağaçların kaldırılmasını talep eden de, buna karşı sessiz kalan da ve nihayetinde bu ağaçları kaldıran da, yapılan doğru veya yanlışın ortağıdır.  Ağaçların kesilmesi karşısında sessiz kalanların faturasını, sadece çevrecilere kesmek ve 15 yıldır bu kentte yeşil alanları ve doğayı korumak için her türlü risk ve baskılara rağmen büyük fedakârlık ve emekle mücadele eden bir derneği eleştirmek, iyi niyet gösterisi değildir.

Bu gün bu eleştirileri yapanlar, Milli Egemenlik Caddesi’ndeki ( ki bu cadde Cumhuriyet Caddesinden kat kat daha uzundur) orta refüj ve yeşil alan yok edilince neden tepki göstermiyordu?  

Hatta bu gün derneği eleştiren ve o dönemde tepki göstermeyenlerden biri, Belediyenin en üst düzey yöneticilerinden biri değil miydi?  

Bu güne kadar derneği bir kez ziyaret etmemiş ve derneğe yolu düşmemiş olanlara söyleyecek çok sözüm var. Ama fazla sözü uzatmayacağım.  Cumhuriyet Caddesindeki ağaç kıyımı üzerinden Çevre Derneğini eleştirenlere sadece şunu demekle yetineceğim;

Elbette herkes ve her kurum eleştirilmelidir, dernek olarak da kişisel olarak da “kimse bizi eleştirilmez” anlayışta değiliz.  

Ancak kendi eksiklik ve yanlışlarını görmeden başkasını eleştirmek, en kolaycı yoldur.

Ayrıca yetki ve koltuk sahibi iken ortada olan, yetki ve görevi bittikten sonra kaybolanlardan değiliz, hele hele kaybolanların hiç kimseyi eleştirme hakları da yoktur. .

Ben ve benim gibi düşünenler, gönüllü olarak çalışma yürütenler, her zaman-görev ve sorumluluğumuz olsun olmasın her koşulda-halkımızın arasında olduk, olmaya da devam edeceğiz.

Bu güne kadar her platform ve şartlarda halkımızın haklarını ve çıkarlarını korumak için fedakârlıkla çabaladık durduk.  

Bunu gören görüyor zaten, ama görmek istemeyenlerin de işleri güçleri sağa sola saldırmak olmuş.

Çevre Derneği gibi gönüllü bir hareketi eleştirip yıpratacağınıza önce kendi duruş ve konumunuza bakmanız gerekmez mi?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?