DEĞERLERİMİZİ SAHİPLENMELİYİZ

29-11-2015

Asıl mesleği Avukat olan Mehdi Öztüzün, mesleğinin dışındaki yönleri ile toplumda tanınıyor ve kabul görüyor.

İmralı’ya giden 18 avukattan biri olduğundan dolayı bir dönem 2 yıl cezaevinde yattı, cezaevinden çıktıktan sonra kendisiyle söyleşi yapmak istemiştik ama olumlu cevap alamamıştık.

Çünkü gazete ekibimizi henüz tam olarak tanımıyordu.

Gazetemizi takip edip beğendiğini duyar duymaz Mehdi Öztüzün’e teklif götürdük.

Gazetemiz Sahibi Ercan Atay’ın “Cumartesi Buluşmaları için konuğumuz olur musunuz?” teklifine karşılık Mehdi Öztüzün’den olumlu cevap alınca sevindik doğrusu.

Mehdi Öztüzün, mütevazi kişiliğinin yanı sıra, yoksul ve mağdur insanların ilk yardımına koşan, dünya malına önem vermeyen, sporcu, siyasetçi, hukukçu kimliğinden dolayı Batman’da tanınan ve saygı duyulan bir isim.

İki kez bir siyasi partide İl Başkanı oldu.

Daha görevinin birkaç ayında, doğrulardan taviz vermediği için birinde siyasi parti genel merkezince yerine atama yapıldı, diğerinde ise cezaevine konuldu.

Bir ara Batman Belediyespor Kulüp Başkanlığı görevine seçildi ama burada da hassasiyetlerinden dolayı daha görevinin birinci senesinde istifa etmek zorunda kaldı.

Baroda, İnsan Hakları Derneğinde yöneticilik yaptı.

Ve daha bilmediğimiz birçok önemli görevler üstlenmiş, çok sayıda özelliğe sahiptir kendisi.

Gazete olarak konuğumuz kim olursa olsun konuğumuzdan önce tam kadro olarak Cumartesi Buluşmalarımızı gerçekleştirdiğimiz mekâna gideriz.

Kendi aramızda bir ön değerlendirme yaparak konuğumuzu beklemeye başlarız.

Bu güne kadar konuk olarak ağırladıklarımızın kimisi ****la, korumayla, özel şoförle, lüks araçlarla Cumartesi Buluşmalarına geldi.   

Bu hafta konuk ettiğimiz şahsiyetin karakter ve kişiliğini ise çoğumuz iyi tanıyorduk ve muhtemelen buluşma adresine nasıl gelebileceğini tahmin ediyorduk ve tahminimizde yanılmadık da.

Henüz randevu saatimize 15 dakika kalmasına rağmen konuğumuzun onca yolu yürüyerek geldiğini gördük.

Evet, 20 yıllık Avukat ve Batman’ın en köklü ailelerinden biri olan Mehdi Öztüzün’ün hala kendisine ait özel bir arabası yok ve mümkün oldukça da arabaya binmiyor.

İşte böyle karakterli bir kişiliğe sahip bir konuğu ağırladık bu hafta.

Herkesin deyimi ile “Mehdi Başkan” 50 yıllık yaşamına o kadar çok şeyler sığdırmış ve o kadar çok acıya tanıklık etmiş ki sohbete başlarken nereden başlayacağımız, ne soracağımız konusunda bocaladık biraz.

Bu bocalama içerisinde, öncülüğünü yaptığı Barış İnisiyatifinden başladı sözlerine.

Sosyal medya üzerinde destekçilerin her gün daha çok arttığını söylerken tüm olumsuzluklara inat, barış içerisinde, kardeşçe yaşama umudu beliriyor sözlerinde.

Türkiye’nin içine girdiği çıkmazı, öz yönetimi, İmralı görüşmelerini, futbolculuk yıllarını, başkanlık sistemini ve daha birçok konuya ilişkin görüş ve anılarını anlatıyor bizlere.

Çok samimi, içten ve dobra dobra bir söyleşi gerçekleştirdik.

Mehdi Öztüzün ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi dikkatlice okunmalıdır. Çünkü dikkate alınması gereken birçok konu var.

Emperyalist güçlerin halkları birbirine kırdırmaya ilişin plan ve oyunlarını,

Türkiye’nin Kürt sorunun çözümüne ilişkin içine girdiği kör düğümden nasıl kurtulacağını,

Halkların birlikte barış içerisinde nasıl yaşayabileceğini ve daha birçok konuda önemli açıklamalarını gazetemizin sayfalarında bulacaksınız.

Sohbetimiz sabahın erken saatlerinde iyi başlamış ve dolu dolu geçmişti.  

***

Ancak ne yazık ki sohbetin sonunda hepimizi derinden üzecek bir haberle sarsılmıştık.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi silahların susması, hak savunuculuğu, barış çabaları için Diyarbakır’da 4 ayaklı minare önünde açıklama yaptıktan sonra silahlı saldırı sonucunda yaşamından olmuştu.

O an aldığımız bu tatsız haber, hepimizi tarifi mümkün olmayan bir üzüntüye sürükledi, umutsuzluğa kapılmıştık.

Çünkü Tahir Elçi sıradan biri değildi, Kürt halkının kanaat önderi, insan hakları savunucusu ve barış elçisiydi.

Tahir Elçi şahsında hedef alınan, huzur, barış, adalet, kardeşliktir.

Diyarbakır’ın orta yerinde, güpegündüz, polis çemberinde ve kameraların önünde güzel bir insana kıydılar.

Bizler aslan gibi bir yiğidi sevgimizle saramadık, koruyamadık.     

Ancak eminiz ki toprak ana o değerli şahsiyeti, halk kahramanını bağrına basıp sarmalayacak. 

Mekânın cennet olsun, sen her zaman rahmetle ve minnetle anacağız.

Toplum olarak rahmetli Tahir Elçi gibi her şeye rağmen canı pahasına “barış, barış, onurlu bir barış” diyen Mehdi Öztüzün gibi değerleri yeterince sahiplenmiyor, gerekli desteği vermiyoruz.

Biz değerlerimize sahip çıkmadıkça Tahir Elçi’nin ölümünde olduğu gibi daha çok tarifi mümkün olmayan acı ve kayıplarımız olacak.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?