DİŞİMİZİ ÇEKTİK, TIP’IMIZ KAYDI!

02-05-2021

Şehirlerin lokomotifi Üniversite, Üniversitelerin lokomotifi Tıp Fakülteleridir.

Batman Üniversitesi kurulduğu günden beri, Tıp fakültesi gündemiyle yatıp kalkıyoruz.

Bu talep öyle ayakları yere basmayan bir talep de değil aslında.

Yurtiçi ve yurtdışı sağlık turizmi açısından oldukça aktif olan şehrimizde, ulaşım, fiziki altyapı, jeopolitik yapı, ekonomik ve sosyal olanaklar oldukça müsait.

Müsait olan hiçbir şeyi olmayan yerlere Tıp Fakültesi kurulurken, “bize niye kurulmuyor?” demek bizim de hakkımız!

Şimdilik Diş fakültesi ile susturdular bizi!

Aslında buna sus payı olarak bakacaksak, sesimizin yükseldiğini de kabullenmiş olacağız.

Evet kabul ediyoruz, Prof. Dr. İdris Demir hocanın gelmesiyle sesimiz biraz daha yükseldi. Haklı taleplerle, doğru yerde, doğru zamanda...

Meyvelerini de kısa süre içerisinde almaya başladık.

Diş hekimliği Fakültesine sevindik ama Tıp Fakültesinden de asla vazgeçmedik.

Bu kez Mardin aldı müjdeyi. Mardin, Batman’dan daha az hak ediyor diyemeyiz.

Hayırlı olsun komşumuz, kadim şehir Mardin’e.

İnşallah en kısa sürede içerisinde Batman’da müjdeyi alır.

Ama öyle resmi gazete kararı, artı tabela değil.

Fakülte enkazlarında yeni bir perde değil!

Lise düzeyinde fakülte değil...

Hocası, öğrencisi, fiziki yapısı, akademik başarısı ve fark katan yapısıyla kaliteli bir fakülte.

Bunun için de biraz daha zamana ihtiyacımız olabilir.

Kendimizi ve üniversitemizi bu konuya biraz daha hazırlamamız gerektiği konusunu tartışabiliriz.

Bence Tıp’ımız kaymadı, sadece biraz ileriye kaydırıldı.

Bize de biraz daha çalışın, alt yapınızı hazırlayın, çok istediğinizi gösterin, üniversitenizin Tıp Fakültesini taşıyabileceğine ikna edin bizi, mesajı verildi.

Bunun için de Diş Hekimliği Fakültesi büyük şans.

En kısa sürede bu fakülteyi fiziki yapı, ekip ekipman ve öğrenci hoca noktasında doygunluğa ulaştırmalıyız.

Hoca ve öğrencilerin Batman’ı tercih etmesi için uygun şartları oluşturmalı ve bunu tüm iletişim kanallarıyla duyurmalıyız.

Üniversitemizi bilimsel çalışmalarıyla markalaştırıp, bir üst lige değil en üst lige çıkarmalıyız.

Bu konuda rektör hocamıza güveniyoruz.

Son alınan karardan sonra hocamızın, sadece uluslararası ilişkiler uzmanı değil aynı zamanda ulusal ilişkiler uzmanı olduğunu da anlamış olduk.

Ama bu işler tek başına olacak işler değil.

Siyaset, bürokrasi, iş dünyası, sivil toplum...

Herkesin elini taşın altına koyması gerekir.

Kendimizi değil şehrimizi anlatmamız gerekir.

İhtiyaçlarını, eksiklerini, zenginliklerini, renklerini...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?