Hakkını teslim etmek gerekirse Batman Sonsöz Gazetesi Ailesinin en başarılı olduğu işlerin başında kutlamalar geliyor.
İtiraf etmek gerekirse bu alışkanlık herkese Genel Yayın Yönetmenimiz Hatice Türkan’dan bulaştı.
Sadece ben kendimi korudum ve hep kendilerine “siz yanlış meslek seçtiniz en iyisi bir organizasyon şirketi kurun” eleştirisinde bulunuyorum.
Haksız da değilim. Diyebilirim ki en az ayda bir kutlama vardır gazetede.
Neredeyse kutlama partilerinin ardı arkası gelmiyor.
Doğum günü partisi,
Tanışma partisi,
Hoş geldin partisi,
Veda partisi,
Gazetenin kuruluşu partisi,
Bu yüzden gazetedeki arkadaşların hemen hemen hepsi neredeyse organizatörlük belgesi verilecek kadar profesyonelleşmiş.
Dün gazetede yine bir doğum günü kutlaması vardı.
Hem de gazete ekibinin en çok önemsediği Genel Yayın Yönetmeni Hatice Türkan’ın doğum günüydü.
Gazetenin ortak iletişim portalından, sabahtan doğum günü partisi çağrısı yapılarak “katılım zorunludur” notu bize bildirildi.
Parti ve doğum günü etkinliklerini sevmeyen biri olarak, gerekçeli bir mazeret bildirerek gazetede yapılan doğum partisine katılmadım.
Ama mecburiyetten Gazetenin Sahibi Ercan Atay başta olmak üzere yazar, çizer ve muhabir takımı (ben hariç) herkes katıldı.
Doğum partisi kutlaması fotoları sosyal medya hesabında yayınlandıktan sonra da gazete okuyucularından yüzlerce mesaj ve beğenme aldı.
“Katılım Zorunludur” uyarısına rağmen kutlamaya katılmadığım için Genel Yayın Yönetmenin kızıp kızmadığını, sorun edip etmediğini öğrenmek için bir formül düşündüm.
Gazetedeki köşem için akşamdan yazdığım yazıyı kendisine yollamadım ve her zamanki gibi kendisinden “sayın başyazar yazınız nerede kaldı?” uyarısını yapmasını bekledim.
Bekle bekle ne arayan var ne de yazıyı niye yollamadığımı soran…
Kendi kendime “Tamam durum anlaşıldı, Genel Yayın Yönetmeni şimdilik üzerimize sarı çizgiyi çekti” dedim.
Kimse aramadan akşama doğru gazetenin mailine yazımı yolladım.
Kadın hakları ile ilgili bir yazı yazdığım için mutlaka yazımı sosyal medyada paylaşacağını tahmin ediyordum.
Onu da yapmadı.
O zaman da anladım ki çok değerli, zarif ve duygusal Genel Yayın Yönetmenimiz çok ama çok sinirlenmiş doğum partisine katılım sağlamadığım için.
Anlaşılan bu kez baltayı çok sert bir taşa vurduk.
Her an üzerime kırmızı çizgiyi de çekebilir.
Eminim ki hangi duygu ve nedenlerle doğum günü partilerine katılmadığımı bilseydi kendisi de bir daha doğum günü partileri düzenlemez ve katılmazdı.
Kendisi merak edip sormadı ancak adımın üzerine kırmızı çizgi çekmemesi için sadece birkaç kelime ile doğum günü partilerine neden karşı olduğumu izah edeceğim.
Dünyaya hiç de iyi bir dönem de gelmedik, bu yüzden bir kutlamaya yetecek kadar güçlü bir gerekçemiz maalesef yok.
Sahte gülüşler ve sevinçlerle kendi kendimizi avutuyoruz sadece.
Bu yüzden ne avutulmayı ne de avutmayı sevmiyorum.
Sevmediğim için de doğum günü partilerine genelde gitmiyorum.
Umarım Sayın Genel Yayın Yönetmenimiz Hatice Türkan bu izahımdan sonra sırf doğum günü partisine katılmadığım için ismimin üstüne çektiği sarı çizgiyi kaldırır.
