DÜĞÜN SALONLARINDAKİ İSRAF

07-09-2015

Toplumun en ortak problemlerinden biri israftır.

Aşırı derece israf sadece kaynakların tüketilmesine yol açmıyor birçok olumsuzluğa da neden oluyor.

Örneğin aşırı tüketim ve israf, ciddi manada bir kirliliği de beraberinde getiriyor.

İsrafın pervazsız bir şekilde yapıldığı yerlerden biri de düğün salonlarıdır.

Düğün salonları, nikâh merasimi ve eğlencesinin yapıldığı yemekhane işlevini görüyor.

Düğünlerde genelde çeşit çeşit yemekler, pastalar, çerez ve içecekler ikram ediliyor.

Düğün giderleri arasında en büyük gider kalemi de ikramlardan oluşuyor.

Kişi başı ikram on beş lirayı geçiyor.

Düğüne katılanlar ortalama bin kişiyse bu 15 bin liraya tekabül ediyor.

10 bin de salon, müzik ve diğer kalemlere gidiyorsa en basiti bir düğünün kişiye olan maliyeti yirmi beş bin lirayı geçiyor.

Sırf gösteriş nedeniyle düğünlerin ikram yerine o kadar özen gösteriliyor ki gelin ve damat bile neredeyse yiyecek ve içecek trafiği içerisinde unutuluyor.

Düğün sonralarında ise konuklar daha çok işin ikram boyutunu konuşuyor.

Yemek tuzluydu, tuzsuzdu, azdı, çoktu, lezzetliydi veya da değildi.

Çerezler bayat veya tazeydi, azdı veya çoktu.

İçecekler sıcak veya soğuktu, gibi değerlendirmeler yapılıyor.

Düğün salonlarının hemen hemen hepsi genelde bir yemek fabrikası ile anlaşıyor ve bunların dışında salona yemek kabul etmiyorlar.

Yani farklı bir seçenek hakkın yok.

Düğün salonunu kiralayanlar, salonun anlaşmalı olduğu yemek fabrikasından ve belirlediği fiyattan yemekleri almak zorunda kalıyorlar.   

Genelde yemekler lezzetli olmadığı için çoğu da yenilmiyor ve çöpe gidiyor.

Bu da büyük bir israfa neden oluyor.

Diğer bir yandan düğün merasiminde yemek için uzun bir süre ayrılıyor.

Yine salonu yemek ve yiyecek kokusu kaplıyor, masalara, yerlere dökülen yemekler yüzünden her yer yağ içerisinde kalıyor.

Buna rağmen hemen hemen her düğün merasiminde yemek ikramı vardır.

Bu gelenek mi desek, takıntı mı desek, daha çok Batman’da yaygındır.

Hadi içecek ve pasta neyse ancak bu yemek işi israfına bir an önce son verilmelidir.

Hem ihtiyaç değil hem de ciddi manada külfetlidir.

Bu israfa ve ağır külfete bir dur demek gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?