Batman Sonsöz Gazetesi’nin 21 Mayıs tarihli manşetinde “Batman’ı Satıyorlar” haberini görünce “talihsiz şehrimizden bir bu eksik kalmıştı” diye düşündüm.
Sonra meselenin aslı astarını merak edip haberi okudum.
Allah’tan satışa çıkarılan, Batman’ın tümü değilmiş.
Gerçi bu diyalog eksikliği, bu kopukluk, koordinasyonsuzluk vurdumduymazlık, sahipsizlik, Batmanlılık bilincinin olmadığı gerçekliği karşısında Batman’ın tümü de satışa çıkarılsaydı gerçekten şaşırmazdım.
Ama Allah’tan, satışa çıkarılan sadece Batman’ın iki profesyonel spor takımıymış.
1955 Batman Belediye Spor’da faaliyet gösteren Hentbol Süper Lig Takımımız ile 3 ligde yokluklar içerisinde mücadele eden futbol takımımız Petrolspor, sahip çıkan olmazsa satışa çıkarılacakmış.
Şaşırdım mı habere?
Samimi olmak gerekirse şaşırmadım.
Çünkü gerçekten 600 bin nüfuslu bir şehirde vatandaşlar olarak kıt kanaat mevcut değerlerimizi sahiplenme noktasında yeteri bilinç ve özveri taşımıyoruz.
Kurumlar da hakeza.
Koskoca TPAO aldı ki Türkiye’nin en büyük şirketidir, kendi kurduğu Petrolspor’a sahip çıkmadıysa vakti zamanında, artık ne olsa inanırım.
Hentbol Takımının meselesi de ayrı bir dert.
Gerçi 1955 Belediyespor’da sorun sadece hentbol takımı değil, Bal Liginde mücadele eden Futbol Takımı, Kadın Futbol Takımı ve daha birçok ayrı branşta mücadele eden takımların durumu da budur.
Bu takımlar, Belediyeden özerk gibi yönetildiyseler de aslında Belediyenin bir parçasıdır.
Seçimlerden sonra spor kulübü ile belediye takımı, ayrıymış gibi bir süreç gelişti.
Oysa 1955 Belediyespor’un, gelecekte de Belediyespor bünyesinde devam etmesi gereklidir bence.
İyi ve doğru bir yönetim anlayışı ile Belediyenin sadece 1955 Belediyespor Takımı değil, Petrolspor dahil tüm branşlardaki spor kulüplerine sahip çıkmalıdır.
Tabi bu işin yükünü ve sorumluluğunu sadece belediyenin omuzlarına atmak doğru değildir.
Başta Valilik, İl Özel İdaresi, TPAO, TÜPRAŞ, BATSO gibi kurumlar ve işadamları da ellerini taşın altına koymalıdır.
Ama her şeyden önce kurumlar arası diyalog ve işbirliğinin güçlendirilmesi gerekir.
Kurumlar arası birlik, beraberlik dayanışma ve işbirliği olmazsa hiçbir kurum tek başına spor takımlarının yükünü omuzlayamaz.
Her şeyden önce şu diyalog eksikliği giderilmeli, kurumlar arasında Batman üst kimliğinin oluşturulması gerekir.
Yani Batman’ın çıkarları, kişisel çıkar ve bireysel egoların, siyasi ve politik çatışmaların önüne geçmediği sürece bu şehrin ne sorunları çözülür ne de bir başarı elde edilemez.
Hem ortak paydalarda buluşabilmek için herkesin aynı düşünce ve anlayışta olması da gerekmez.
Öncelikle bu handikabın aşılması gerekir.
Bu aşılmazsa bugün Petrolspor ve 1955 Belediyespor’un satılması gündeme gelir, yarın daha önemli sorunlarla da karşılaşabiliriz.
Kısacası, şayet Batman’ın bazı değerlerinin satışı gündeme geliyorsa bu ayıp, bu şehirde yaşayan herkesindir.
