DUYGU YÜKLÜ FOTOĞRAFLAR SERGİSİ…

03-01-2018

Beni fotoğraf makinesi ile buluşturan en önemli araç basın kimliğimdir.

1988 yılında ilk gazeteciliğe başladığımda Rus malı bir Zenit Fotoğraf Makinesi almıştım.

Hiçbir fotoğraf eğitimi almadan Zenit ile fotoğraf çekmeye başladım.

O gün bu gündür önemli kişisel servetim arasında en önemlilerinden birisi mutlaka fotoğraf makinesi olmuştur.

Çünkü fotoğraf, tarihin en önemli anlarını belgeleme işlevini görüyor bir yerde.

Bu yüzden fotoğraf makinesini ve fotoğrafın hayatımdaki yeri apayrıdır.

Fotoğraf çekimini sadece gazetecilik mesleği için çekmedim tabi bu güne kadar.

Çektiğim fotoğraflar birçok karma sergide sergilendi, kitaplara kapak resmi oldu, yarışmalarda dereceye girdi.

Ayrıca Batman’da fotoğraf sanatının gelişimi için de Batman Fotoğraf Topluluğunun oluşumunda da öncülük eden 5 kişiden birisiyim.

Yoğun işler ve yaşamın dertleri arasında altı yıldan bu yana fotoğrafa uzaktım.

Sonbaharın başında belki okuyanlarınız olmuştur.

Ezberden bin sonbahar değildir demiştim bir yazımda

Sonrada “Sonbahar gelmiş farkında mısınız? Yani, mevsimlerin sultanından söz ediyorum. Tavsiyem size, sonbaharın çabucak kaçmasına müsaade etmeyin, keyfini çıkarın” çağrısında bulunmuştum.

Bu çağrıya ilk uyan da ben oldum.

Güzellikleri resimlemek için uzun süredir bir köşeye bıraktığım fotoğraf makinemi aldım. 

Sonbaharın keyfini çıkarmak için doğada soluğu aldım.

Sonra da bir kelebekle karşılaştım.

Sonbaharın solmuş renkleri arasından beyaz bir kelebek uçuyordu.

Her kanat çarpışı kalbime değdi adeta.

Güneşli bir sonbahar gününde Milyonlarca kelebekten geriye kalan bu kelebeğin peşinden gittim epeyce.

Her adımda ayrı bir güzellikle karşılaştım bu arada.

Hepsini fotoğrafladım teker teker.

Sonra bir baktım ki bir sergiye yetecek kadar fotoğrafım olmuş bir anda.

Bu fotoğraflara baktıkça sanki yeni fotoğrafa başlamış gibi kendimi hissediyordum.

Çektiğim fotoğrafları, fotoğraf deneyimine güvendiğim her arkadaşlarıma gösterdiğimde hepsi de beğendi ve benim sergi açmam için teşvik ettiler.

Kırk adet fotoğrafla sergi açma kararını verdikten sonrada sponsor arayışına başladım.

Fotoğraf sergisine Batman Eczacı Odası sponsor olmayı kabul etti.

Sonra da sergilenecek fotoğrafların belirlenmesi, serginin açılacağı yer, sergi için gerekli ayaklıklar, afişler, duyurular ve bir sürü iş ve işlem…

Bir yoğunluk ve stresin ardından ortaya gerçekten çok ciddi bir iş çıktı.

Sergi çağrısını sosyal medya hesabımdan yaparken “İnsanlar varabildikleri her yerde mutlaka doğada tahribat, yıkım yapmışlardır. İnsanların içinde olmadığı fotoğraflardan oluşan sergide mevsimlerin tüm renkleri bir arada Yeni yıla güler yüz ve yeni umutla başlamak için sergiye bekliyorum” dedim.

Sergiyi her duyan tanıdık tanımadık doğa ve fotoğraf severler akın etti.

Beklediğimin üstünde bir beğeni topladı sergi.

Fotoğrafları görenler “Bu bitkiler, bu böcekler Batman doğasında mı çekildi?” diye sordu.

İnanır mısınız ikna etmekte zorlandım çoğu kez insanları.

Evet, fotoğraflar Batman Doğasında çekildi çekilmesine ancak bir ayrıntı daha vardı fotoğraflarda.

Ben biliyordum bir de sergiyi hayranlıkla inceleyen bir demirci ustası fark etti.

Bu fotoğraflara duygunuzu da katmışsınız” dedi.

Gerçekten de duygularımı kattım her bir kareye.

Ve şu gerçek amaçlarımdan biri de yeni bir yıla insanlığın güzelliklerle başlaması, umutların yeniden yeşermesi, yaşanabilir bir dünya, yeşil ve temiz bir gelecek için çiçeği, böceği, ağacı, kuşu korumak, sevmek doğa ile bağları güçlendirmekti.

Sergiye gelenlerin de bunu his ettiklerini gördüm.

Yüzleri güldü her birinin, gözlerinde yeni umutlar fark ettim.

Yoğunlaşan duygularımı katarak çektiğim fotoğrafların sergisi, 4 Aralık 2017 tarihine kadar açık olacak. Sergiyi kaçıran, çok şey kaçırmış olur, inanın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?