EĞİTİMDE ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR

21-10-2014

Okullarda eğitim ve öğretimin başlamasının üzerinden bir ay geçmesine rağmen hala işler rayına girmedi.

Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ve okul müdürleri, kadro atamalarıyla uğraşıp dururken, birçok okulda bu sorunlar yüzünden aksamalar yaşanıyor.

Eğitim camiası (buna sendikalar da dahil) varsa yoksa kadrolaşma, yetki ve özlük haklarını iyileştirme derdindeler.

Çocuklar hangi şartlarda eğitim görüyor, okullardaki sorunlar nelerdir?

Göründüğü kadarı ile çok umurlarında değil.

Okullardan hemen hemen her gün ya eğitimcinin darp edilmesi ya da öğrenciye dayak haberleri geliyor.

Bir türlü bunun önüne geçilemiyor. En son Kültür İlköğretim Okulunda bir okul idarecisi öğrencinin saldırısına uğradı.

Hiçbir dönem okullarda bu denli şiddet yaşanmamıştı.

Bunun önlemi nedir, neler yapılmalı, kimse bunun için uğraşmıyor.

Diğer bir önemli sorun da eğitim ve öğretim başlamadan önce yapımları tamamlanması gereken yeni okullar ve dersliklerin bir kısmında hala eksikliklerin olması.

Tabi okullardaki sorunlar sadece bunlar değil.

Yardımcı hizmetli sorunu yüzünden birçok okul kirden, çöpten geçilmiyor. 

Özelikle branş öğretmeni yetersizliklerinden dolayı bazı okullarda dersler boş geçmektedir.

Her okulun eğitim ve öğretim saat uygulamasının farklı olması, yine okul içerisinde seçmeli derslerden kaynaklı okula başlama ve okul çıkışı saatlerinin ayrı olması da bir takım sorunlara neden oluyor.

Bir okuldan örnek gösterecek olursak, aynı okulun 7.sınıf öğrencisi saat 06.20’de ders başı yaparken 8. sınıf öğrencisi 08.20’de ders başı yapıyor.

Yine aynı sınıfta öğrenim gören öğrencilerin seçmeli ders nedeni ile çıkış saatleri değişebiliyor.

Liselerde ise lise dörtlerin ders çıkış saatlerinin ayrı olması keşmekeşliğe neden oluyor.

Okullardaki farklı saat uygulamaları nedeni ile servisle okula giden-gelen öğrencilere ek maliyet çıkarken, servisler de iki sefer yerine bazen günde 4 sefer yapmak zorunda kalıyor.

Çoğu kez 15 kişilik servis araçların, 4–5 öğrenci ile sefer yapmak zorunda kalıyor.

Hali ile maliyet artınca bu öğrenci velisine ve servis aracı sahibine yansıyor ve bu durumdan iki taraf da zarar görüyor.

Servislerin sefer sayısı artınca, şehir içi trafiği de olumsuz etkileniyor.

Servis sahipleri ve aileler mağduriyetlerini defalarca Milli Eğitime bildirmelerine rağmen bu güne kadar herhangi bir çözüm bulunamamıştır.

Bu gidişle neredeyse her bir öğrenciye bir servis aracı tahsis edilmesi gerekecek.

Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden isteğimiz bu sıraladığımız sorunlara biran önce çözüm bulmalarıdır.

Çünkü okullarda yaşanan sorunlar öğrencilerimizin eğitim ve öğretime de olumsuz bir biçimde yansımaktadır.  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?