EĞİTİMDEKİ KEŞMEKEŞLİK

01-10-2018

Milli Eğitim’in ücretsiz verdiği eğitime alternatif olarak ortaya çıkan bütün özel eğitim kurumları, sistemin yanlışlığından kaynaklanmaktadır.

Sistem bir türlü rayına oturtulmuyor ve sağlıklı işletilmiyor.

Eğitimdeki aksaklıklardır, geçmişte hemen hemen her öğrencinin gitmek zorunda kaldığı dershaneleri ortaya çıkaran.

Şimdi ise dershane ismi adı altında izin verilmediği için Kurs ve Etüt Merkezleri olarak faaliyet yürütüyorlar.

Birçoğu da dershanelerin fiziki yapısından daha kötü koşullarda, fiyat olarak da hemen hemen iki katına kurs veriyor.

Eskiden Batman’da 10 kadar dersene varken, şimdi sayısı tam olarak bilinmemekle beraber sanırım 30’un üzerinde kurs ve etüt merkezi, faaliyet gösteriyor.

İslam dinini de amaçları için kullanan derin ve karanlık bir yapının eğitimdeki gücünü kırma adına 2012 yılında dershanelerin tümden kapatılması için düğmeye basılmıştı.

Sonrasında mevcut dershaneler temel lise, etüt merkezi, hazırlık kursu veya tamamlama kursuna dönüştürüldü.

Şu anda devletin eğitim kurumları kadar özel eğitim merkezleri mevcuttur neredeyse.

Hepsi de paralı ve ücretlerini de kendileri belirliyor.

Yani dershanelerin olduğu sistemden daha karmaşık bir durum söz konusu.

Veliler  ve öğrenciler de bu keşmekeşlik içinde ne yapacaklarını şaşırıyorlar.

Mesleki temel lise ve kurs merkezi adı altında her gün yeni bir eğitim kurumu açılıyor.

Mesleki okullar öğrenci başına  devletten maddi destek bile alıyor.

Bu kurumları destekleyen devlet, acaba söz konusu kurumların eğitim seviyesini, okulların fiziki şartlarını yeteri kadar denetleyebiliyor mu?

Eğitimin gittikçe özelleşmesi ile birlikte tam tersine bir tarafta eğitimin kalitesi düşüyor, diğer tarafta da eğitimde eşitlik ilkesi zedeleniyor.

Bu yeni sistem, parası olana daha çok avantaj sağlıyor.

Öğrenci ve veli, mevcut durumdan memnun olmadığı gibi devletin lehine olan bir kazanç da söz konusu değil.

Her ne kadar özel eğitim kurumları sektöründen gelmişse de eğitimin geleceği adına umut vaat eden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, öncelikle bu keşmekeşliği ortadan kaldırılması gerekir.

Kendimizi bildik bileli eğitimde taşlar bir türlü yerine oturmuyor.

Sistem ve müfredat habire değişiyor.

Yıllardır hep aynı filmleri izliyoruz.

 Dershaneler etüt merkezine,

etüt merkezleri kurs merkezlerine, kurs merkezleri de birebir ders merkezlerine dönüşmüş.

Gel de bu işin içinden çık, çıkabilirsen...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?