Gercüş, ağalar diyarı olarak bilinir.
Ağası çoktur bu yüzden.
Bu ağalardan güzel bir insanı, geçtiğimiz hafta içerisinde kaybettik ne yazık ki.
Merhum Adnan Ekmen, uzun süredir kanser tedavisi gördüğü Ankara’daki bir özel hastanede hayata daha fazla tutunamadı.
Muhabirlik döneminde bir çok kez haberlerini yaptığımız merhum Ekmen’i yakından tanıma ve sohbet etme fırsatım olmuştu.
Öncelikle şunu söyleyeyim, Batman son derece önemli bir değerini kaybetti.
Merhum Ekmen, demokrat, aydın ve entelektüel kişiliği ile örnek bir insandı.
Hoş sohbet, hoşgörülü, bilgili ve onurlu bir kişilikti.
O da ağalar diyarında doğmuş, siyasete atılmıştı.
Ancak feodal bir ağa değil, entelektüellikte bir ağaydı.
Sayın Adnan Ekmen'in yaşantısına da kısaca değinmek istiyorum.
Ekmen, 1948 yılında Batman’ın Gercüş İlçesi’nde doğdu.
Eski Gercüş Belediye başkanı Musa Kazım Ekmen’in oğludur.
Babası 1960–1971 yılları arasında Gercüş Belediye Başkanlığını yaptı.
1971 yılında Ekmen İstanbul Beyazıt İktisadi ve Ticarî Bilimler Yüksekokulu’nda öğrenim görürken, babasının görevli gittiği Ankara’da kalp krizi geçirerek öldüğünün haberini alır.
Bu acı haberi aldığında henüz 23 yaşındadır.
Adnan Ekmen’in ablası, kardeşlerin en büyüğü olduğu için Ayhan Ekmen babasının yerine geçer ve Türkiye'deki ilk kadın Belediye Başkanlarından biri olarak 1971–1973 yılları arasında görev yapar.
1973 yerel seçimlerinde okulunu tamamlayan Adnan Ekmen, Gercüş halkının yoğun talebi üzerine genç yaşta siyasete atılır ve Gercüş Belediye Başkanı seçilir.
1980 ihtilaline kadar CHP’li olarak Belediye Başkanlığı görevini sürdürür.
İhtilal sonrası SHP’den siyasete atılır ve 14 Aralık 1987 tarihinde 18. Dönem Mardin Milletvekili seçilir.
1989’da 7 arkadaşı ile SHP’den ihraç edilince, Halkın Emek Partisi (HEP) kurucular kurulunda yer alır.
Batman il olduktan sonra 1991 yılında HEP ile SHP’nin ittifakı sonucunda SHP listesinden Batman Milletvekili seçilir.
Milletvekilliğinin yanında bir dönem insan haklarından sorumlu Devlet Bakanlığı görevinde de bulundu.
6 çocuk babası 73 yaşındaki Ekmen’in cenazesi Cumartesi Günü Gercüş’e getirilip toprağa verildi.
Merhum Ekmen ile ilgili elbette anlatılacak çok şey var.
Ama ben ölüm haberinin alınmasından sonra gözleri dolan bir hemşerisinin kendisi ilgili bir anısını anlatmak istiyorum.
İsmail Özhan bir sene önce babası ile Ankara’ya hastaneye gider.
Ağır hasta babası hastane koridorlarında kendisi gibi hasta olan merhum Adnan Ekmen’i görünce ‘bu bizim hemşerimiz Adnan Ekmen’dir’ der.
Genç oğlu Adnan Ekmen’in yanına giderek, babasının merakını gidermek için ‘siz Adnan Ekmen misiniz?’ diye sorar.
‘Evet’ cevabını alınca, babasına gidip durumu anlatır.
Ağır hasta ve yerinden kalkmakta güçlük çeken babası birden ayağa kalkar ve Adnan Ekmen’e doğru yürür.
‘Sen beni tanımazsın ama ben sizi iyi tanıyorum’ der ve ona sarılır.
Hasta hemşerisi Adnan Ekmen’e minnettarlığını ve onu nereden tanıdığını anlatır.
“Ben Hisar Köyü’ndenim. Mardin Boru Fabrikasında işe girmek için 1970’lı yıllarda Gercüş Adliyesinde bir evrak almam gerekliydi ama bir türlü derdimi görevlilere anlatamıyordum. Görevliler binbir bahane bularak belgeyi veremeyeceklerini bana söylüyordu. Çaresizliğimi görüp önce ne istediğimi sordunuz. Sonra bizzat ihtiyacım olan belgeyi daktilonun başına geçerek hazırlayıp bana vermiştiniz ve ben o belge sayesinde işe girdim. Çocuklarımın hepsini yüksek okullarda okuttum. Çok şükür mezun olup onlar da geleceklerini kurdular” sözleri üzerine Adnan Ekmen de geçliğinde karşılaştığı hemşerisini tanır.
İki ağır hasta, bir süre hastane koridorunda sohbet edip hasret giderir.
Şimdi ikisi de hayatta değil.
İkisine de Allah’tan rahmet diliyorum.
İşte Adnan Ekmen böyle halkçı bir siyasetçi, böyle entelektüel bir ağaydı.
