Batman, turizm açısından çok önemli bir potansiyele sahiptir.
Bu, inkâr edilemez bir gerçektir.
Bacasız fabrika işlevi gören turizm, ekonomik açıdan Batman için önemli bir alandır.
Turizmin gelişmesi için İl Kültür ve Turizm Müdürü İhsan Arslanlı ile Turizm Tanıtım Derneği Başkanı Emin Bulut, yıllardır büyük uğraş veriyor.
Nerede bir fuar ve organizasyon varsa mutlaka Batman’ı temsilen bu ikili, bunu Batman için fırsata dönüştürmeye çalışırlar.
İstanbul Beylikdüzü Emitt fuar merkezinde 22–25 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen 19. Akdeniz Turizm ve seyahat Fuarında da Batman’ın tanıtımı amacı ile stant açıldı.
Bu iki kahramanın dışında; meslek odaları, kamu kurum temsilcileri ve özelikle Batman Belediyesi büyük bir katılımla fuardaydı.
Bu Kurumlar ve STK’ların Batman’ın tanıtılması için işbirliği yapması, elbette önemli bir gelişmeydi.
Ancak katılım noktasında Belediye, dozu biraz kaçırdı gibi.
Eş Belediye Başkanı Sabri Özdemir ve Belediyenin bünyesindeki Hasankeyf Orkestrasının, katılım sağlaması olumlu ve yerindeydi.
Ancak ilgili-ilgisiz, görevi olan olmayan, teknik başkan yardımcısına varana kadar bir katılım sağlanması şaşırttı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu hafta sonu Batman’da AK Parti İl Kongresine katılacağından dolayı Valilik cephesi ve diğer bağlı kurumlar, fuarın gerçekleştiği tarihte Başbakan için yapılan hazırlıklarla meşguldüler.
Başbakan’ın ziyareti gündemde olmasaydı siz asıl o zaman, fuara katılımın hangi noktada olduğunu görecektiniz.
Nasıl olsa, ulaşımından konaklamaya ve yemeğine kadar her şey devlet bütçesinden karşılanıyor. Bu fırsat değerlendirilmez mi?
Bu güne kadar tüm fuarlara, masrafları karşılanıp götürülen basın mensupları da, sırf Batman’da kalıp Başbakanın haberlerini yapsınlar diye fuara götürülmediler.
Onlar bu önemli bu avantajdan faydalanamadılar ne yazık ki!
Asıl merak ettiğimiz, Batman standında görevli ve yetkililer, standa asılan dev 3 boyutlu Hasankeyf posteri önünde gelen ziyaretçilere ne anlattılar?
Hasankeyf'in hüznünden, kendisini bekleyen tehlikeden mi söz ettiler?
Devletin yanlış politikaları yüzünden Hasankeyf’in sulara gömüleceğinden, bir iki yıllık ömrünün kaldığından, bu değeri Ilısu Barajı suları altında kurtarılmaması için gerekli sahiplenmenin yapılmadığı itirafında bulundular mı?
Kadim ve yalnız Hasankeyf posteri önünde halay çekenler, antik kentin hüznünden ve onu bekleyen tehlikeden habersiz gibiydiler.
Hem yeteri kadar sahiplenmeyeceksiniz hem de bir iki yıllık ömrü kalmış bir kültürel miras ve turizm değerinin görüntüleri ile Batman’ın tanıtımını yapacaksınız.
Bu çelişki değil de nedir?
Hasankeyf’in değerinin farkında iseniz ve onu kaybetmenin insanlık tarihi açısından, ne denli büyük bir kayıp olduğunun farkında iseniz; iş işten geçmeden önce bunun için işbirliği ve dayanışma içerisinde olun.
"Hasankeyf için her şey bitti. Yapılacak bir şey yok demek" kadim kente ihanettir.
Baraj kapakları kapanana kadar, Hasankeyf’i kurtarmak, yaşatmak için meşru ve hukuki yollardan mücadele etmek gerekir.
Eğer Hasankeyf konusunda, samimiyseniz size bu düşer.
Değilseniz Dicle’nin sularına Hasankeyf'in boğulmasına razı iseniz, Hasankeyf'i hüznü ile rahat bırakın bari.
