ENGELLİLERİ KANDIRMAYIN BARİ

03-12-2015

Çoğu kez yazdıklarımızın sadece gazete kâğıdında kaldığını sanarak umutsuzluğa düşüyoruz.

Haksız da sayılmayız. 

Farklı gezegenlerde değiliz.

Ama yine de sağır, dilsiz ve görmüyor edasında olan bir çoğunluk içerisinde gazetecilik yapıyoruz adeta.

Bu vurdumduymazlık, bu ilgisizlik ve umursamazlık heyecanımızı ve umutlarımızı da zedeliyor.

Ancak hala bu mesleği sürdürmemizi gerektiren bir sürü neden var.

Bu nedenlerden biri de kuşkusuz ki duyarlı bir avuç okurlarımızdır.

İşte bu duyarlı okuyucularımız bir kez daha bir çağrımıza büyük bir sorumluluk örneği ile yanıt verdi.

8 Kasım tarihli gazetemizin manşetinde gözleri doğuştan görmeyen minik Elif ile ilgili bir haber yer alıyordu.

Bu haberde Elif’in ailesinin yoksulluk nedeni ile kızlarının gözlerini tedavi edemediklerine yer veriliyordu.

Haber yayınlandıktan sonra birçok hayırsever gazetemizi arayarak küçük Elif’in tedavi edilmesi için katkı sunmak istediklerini söyledi.

Ancak bir hayırseverin katkısı ilk etap için yeterli olduğu için, mağdur aile ve hayırseverin buluşmasına aracı olduk.

İsminin açıklanmasını istemeyen hayırsever ulaşım, konaklama, tedavi bütün masrafları karşılayacağını taahhüt etti.

Pazartesi günü gözleri doğuştan görmeyen Elif, anne ve babası ile birlikte Ankara’nın yolunu tuttu.

Başkent’te en iyi göz hastanelerinde küçük Elif’in dünyaya gözlerini açabilmesi için şu anda gereken her şey yapılıyor.

İşte bu tür duyarlı insanlar bize meleğimizi sevdiriyor ve yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.

Muhabir arkadaşlarımız şayet minik Elif’in dramını haberleştirmemiş olsaydı belki de ömür boyu bu halde kalmış olacaktı.

Gazetemizde yer alan bir mağduriyetin duyarlı bir işadamı tarafından giderilmesi bizi fazlası ile sevindirdi.

Peki, kamu kurumlarının, meslek odalarının ve sağlık sektörünün gazetemizde yer alan mağduriyeti görmezden gelmelerine ne demeli?

Habere konu olan Elif her şeyden önce bir görme engelli ve yoksul bir ailenin çocuğuydu.

Haberden sonra beklerdik ki kamu kurumları, sağlık sektörü ve meslek odaları Elif’in dramına çare bulmak için sıraya girsinler.

Ancak hiç biri ortalıkta görünmedi ne yazık ki.

Çünkü onlar her sene olduğu bu sene de 3 Aralık Dünya Engeliler Günü için engellilerin duygularını nasıl okşayacaklarının hazırlığını yapıyordu.

Engelliler Haftasında bir mesaj yayınlayarak, engelli insanların yüzüne samimi olmayan bir gülücükle, her birine birer çiçek vererek kandırmaya çalışıyorlar.

3 Aralık’ta (yani dün) beklerdik ki bütün kurumlar çıkıp yıl içerisinde engelliler için neler yaptıklarını, gelecek seneye ilişkin ne tür projeleri olduğunu detaylı bir biçimde ortaya koysunlar.

Ne gezer, hepsi aynı telden çaldı.

Buyurun size bir karanfil, ayrıca gününüzde çok çok kutlu olsun” 

Herkesi oyalıyor, uyutuyorsunuz yıllardır.

Engelliler için nasıl olsa görmüyor, duymuyor, yürüyemiyor veya zihinsel engellidir, anlamazlar deyip kandırmaya çalışmayın...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?