EZİDİ’LERDEN MÜSLÜMANLARA BASKI VE SALDIRI

20-12-2019

Ezidiler, Mezopotamya topraklarının en eski inançlarından, halklarındandır.
Batman ve Beşiri Bölgesinde 1980’lı yıllara kadar onlarca köyde binleri aşan bir Ezidi nüfus vardı.
Güneşe dönüp dua ettiklerinden dolayı, güneşe tapanlar olarak biliniyorlar.
Ama gerçekte onlar da Allah’a inanıyor ve tapıyorlar.
Benim doğup büyüdüğüm köyde de Ezidi’lerle birlikte yaşıyorduk geçmişte.
Okul okuduğumuz ilçede sınıfta birçok Ezidi arkadaşım vardı.
Ama şimdi hiç biri yok.
Çünkü baskı ve tehditlerden her biri Avrupa’ya kaçtı.
Birçoğu zorunlu olarak göç ettikleri yerin yaşamına alışamadıkları için psikolojileri bozuldu, intihar edenler bile oldu.
Avrupa’ya gidenlerin çoğunun halen hasreti, bir gün memleketlerine dönmektir.
Bu yüzden göç ederken belli ki bir şartlar olgunlaşır, vatanımıza geri döneriz hayali ile arazisini dost ve güvenilir buldukları aşiretlere ve bölgede tanınmış ailelere emanet olarak teslim ettiler.
Ezidilerden kimisi şimdi memleketlerine geri dönmek ve emanet ettikleri arazilerini tekrar geri almak istiyor.
Mahkemenin bile Ezidileri haklı bulmasına rağmen, arazilerini her sürmeye gittiklerinde saldırıya maruz kalıyorlar. 
Bu, sıradan bir olay değildir.
Son bir hafta içerisinde Ezidi aileler iki kez saldırıya uğradı.
Sadece arazilerini sürmeye giderken değil, Batman şehir merkezinde de saldırı ve tehditlere maruz kalıyorlar.
Azınlık veya başka bir inançtan oldukları, daha doğrusu zayıf görüldükleri içindir bu zülüm. 
Ezidiler, yaşadıkları her iki saldırıda da basına yansıyan fotoğraflarda kan ve revan içerisindeydi.
Vicdanım sızladı, yaşananlar karşısında inanılmaz derecede üzüldüm.
Ezidiler yerine bu gün Müslümanlar olsaydı ve gazete manşetlerine yaşanan saldırı ile ilgili “Ezidilerden Müslümanlara baskı ve saldırı” başlığı ile haber çıkmış olsaydı yer yerinden oynardı.
Sivil toplum örgütleri, açıklama yapmak için sıraya girerdi.
İşlerine geldiğinde, bir yaprak kıpırtısında bile basın açıklaması yapan kurum ve başkanları nerede?
Niye bu Ezidilerin uğradıkları zulmü görmüyorlar?
Tamam, yapılan zülüm din adına yapılmıyor, kimse bunu İslamiyet’e de mal edemez ancak, hiçbir Müslüman’ın da başka inançtaki birine, hele hele azınlıktaysa ve hak sahibi ise haksızlık yapmaya saldırmaya hakkı yok.
Bu saldırıları Ezidilerden biri tarafından bir Müslüman’a yapılmış olsaydı inanın hiçbirimiz kabul etmezdik.
Ama sırf inançları farklı diye Ezidilerin yaşadıkları, görmezden geliniyor.
Yaşanan haksızlık karşısında bizlere düşen, bir Müslüman’a yakışan duruşu sergilemektir.
Bize yakışan da mağdur ve zor durumda her kim olursa olsun, düşüncesi ve inancı ne olursa olsun, ona yardım etmek ve korumaktır.
Ve ne pahasına olursa olsun, zülüm kimden gelirse gelsin ona karşı çıkmaktır.
Ama Batman’daki sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri ne yapıyor?
Sadece olup bitenleri izlemekle yetiniyorlar.   
Birileri buna “artık yeter” demeli.
Ezidiler bu coğrafyanın bir parçasıdır.
Onlara gelen saldırı, hepimize gelmiş demektidir.
Unutulmasın ki Ezidiler şehrimiz için bir tehdit değil, aksine her açıdan zenginliktir, renktir.
Bu saldırılar durdurulmazsa, geriye kalanlar da göçüp gidecek.
Bu nedenle bu haksızlığa bir an önce dur denilmelidir. 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?