FISTIK PARKI VAR, PETROL PARKI NEDEN YOK?

09-07-2017

Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’nin batı illerindeki gözlemlerimde, şehirleşme açısından geri kaldığımızı açık bir farkla görünce hayıflanıyordum.

Coğrafi konumumuzun içinde bulunduğu özel durumlara ağlıyor ve normal karşılıyordum.

Ancak bu kez bizimle aynı bölgede ve birçok ortak özellikte olan Gaziantep ile Batman arasında birçok açıdan fark görünce ne kadar geri kalmış ve sorunlu bir kent olduğumuzu çok net bir biçimde görebildim.

Gaziantep, sanayi, gelişmişlik ve şehirleşme bakımından son derece iyi bir noktadadır.

Daha önce de Gaziantep’i görmüş ve gezmiştim ancak bu kez edindiğim izlenimler bambaşkaydı.

Fıstık ve baklavası ile meşhur olan bu şehrimiz, kısa sürede fıstık gibi bir şehir olmayı başarmış.

Bu hali ile Gaziantep, bölgenin ticaret ve cazibe merkezi olmayı hak ediyor.

Tabi Gaziantep’in bu aşamaya gelmesinde birçok faktör var.

Gazianteplilerin şehirlerine aidiyet hissi çok yüksek.

Siyasileri, memleketlerinin sorunları için var gücü ile çalışıyor.

Söz konusu şehrin ortak paydaları olunca tek vücut oluyorlar.

Gaziantep’in bu aşamaya nasıl gelebildiğini bir örnekle anlatmak, bence anlamak isteyen için yeterlidir.

Tarım Müdürlüğü bünyesinde yıllar önce Gaziantep Fıstık Birliği kurulmuş.

Bu birlik, hem fıstıkçılığın gelişmesi hem de ürünün çeşitlenip bir marka haline gelmesini sağlamış.

Bu birlik, yaklaşık 50 dönümlük bir alanda her cinsten fıstık ağaçları ekip, yetiştiricilikten başlayıp aşılama aşamasına kadar çiftçilere uygulamalı olarak eğitim vermiş.

Zaman içerisinde bu alan, şehrin gelişimi ile birlikte koca apartmanların arasında kalmış.

Bu kez kurumlar el ele verip bu alanı kentin en önemli sosyal tesisi haline getirmişler.

Ortaya fıstık gibi bir park çıkmış.

Fıstık parkı o kadar güzeldi ki ilk fark ettiğimde geceydi.

Gezdim ve çok sevdim

Parka doymadım, bu kez gündüz gözü ile de görmeye gittim.

Batman’da böyle bir örnekten söz etmek ne yazık ki mümkün değil.

Gaziantep fıstık, kendi şehrimiz ise petrol kenti olarak biliniyor.

Peki, 70 yıldır bu şehirde günde binlerce varil petrol çıkaran ve rafineri edip satan kurumlar, bu şehre ne verdi?

Şehrin gelişmişliğine, güzelleşmesine ne kattılar?

Tabi ki hiç bir şey!

Şehirle aralarında beton duvarlar örerek şehir içinde bir makro şehir kurdular.

Gri renkli beton duvarlar ve dikenli tellerden başka bu şehrin görümüne bir şey kazandırmadılar.

Kendileri için kurdukları küçük dünyalarına (siteye) ise Batmanlılar ancak güvenlik kapısında aramalardan geçip kapıya kimliklerini rehin bıraktıktan sonra girebiliyorlar.

İsmi petrol olan bir park, bir petrol sosyal ve sportif alanını gördünüz mü hiç?

Sadece ve sadece Batman’ın en geniş ve uzun parkına TPAO Bulvarı ismi verilmiş.

Caddeye de ismini verecek ne kattılar bu şehre, merak ettim doğrusu.

Fıstık parkı var, neden petrol parkı yok? diye sormamdaki gaye, Türkiye’nin en çok kâr eden kuruluşu olan TP’nin Batman’a kentsel açıdan kazanımlarını irdelemektir bir nevi.

Şayet TP, Batman’da kazandıklarının her gün bir damlasını bu şehrin gelişip güzelleşmesine harcamış olsaydı, şimdi Batman, bölgenin bir numaralı cazibe merkezi olmuştu.

Ama nerde bu katkıyı isteyecek siyasiler?

Nerede şehrinin çıkarlarını kendi çıkarları kadar savunacak Batmanlılar?

Olmayınca da çoğu zehirli petrol atıkları ve çöplerden oluşan İluh Deresinin yaşamımıza kattığı zararlarla yaşamaya devam…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?