Milli Eğitim Müdürlüğü, öğretmenlerin rızası dışında bir uygulamayı devreye koymuş olsaydı emin olun sendikalar kıyameti koparırdı.
Ama sırf öğretmenler ve okul idarecileri üç beş kuruş kazanacaklar diye eğitmene de öğrenciye de büyük bir eziyet olan hafta sonu kurslarına ses çıkarmıyorlar.
Yıllardır merak ettiğim, aklımın ermediği bir uygulamaya değineceğim bu gün.
Merakım;
Okullarda haftanın beş günü ders işleyen öğretmenlerin, bu süre zarfında öğrenciye veremediği ne var ki hafta sonu kursunda verebiliyor?
Hafta sonlarının bilemediğimiz, farklı bir özelliği mi var acaba?
Sadece MEB okullarında değil, özel okullarda çalışan birçok eğitmen de hafta sonu para karşılığı aynı öğrenciye ders veriyor.
Bu durumda akla gelen tek şey;
İşin içine para girince eğitmenlerin, öğrenciye ekstradan eğitim vermeyi kabul etmeleridir.
Düşünün hafta içi öğrenci aynı, öğrenci ve öğretmen aynı, okul aynı, sınıf aynı…
Değişen bir şey yok.
O zaman mesele nedir?
Amaç eğitimse, daha fazla bilgiyse, haftanın beş günü neyinize yetmez?
Her şeyden önce öğrencinin de, öğretmenin de herkes gibi haftada iki gün dinlenmeye ihtiyacı vardır.
Eğitimsiz de olmaz ama hep eğitim, eğitim, eğitim de olmaz.
Her şeyin bir dengede olması gerekir.
Dinlenmenin de eğitimin de zamanı vardır.
Her şey zamanında ve planlı bir şekilde yapılmalıdır.
Eminim ki haftanın beş günü sağlıklı ve planlı bir eğitim verilse, hafta sonu kurslarına gerek kalmaz.
Hem birçok okulda dersler boş geçerken, hafta sonu kursları vermek, eziyetten başka bir şey değildir.
Hafta sonu kurslar vererek, ücretli eğitmenlere ek para yerine, ataması yapılamayan boştaki binlerce öğretmene eğitim fırsatı verilmesi daha doğru olur.
Çünkü aldığım duyuma göre hafta sonu İlkokul, Orta ve Liselerde birçok okulda özellikle branş dersleri için öğretmen açığı var.
Bu açığı kapatması gereken MEB yetkilileri, her sene olduğu gibi yine hafta sonu kurslarını tıkır tıkır işletiyor.
İddialara göre birçok okulda kurslar da Allah’a emanet.
İlk başlarda iyi bir görüntü veriliyor.
Sonrasında öğrenci de eğitmen de dökülmeye başlıyor.
Ne doğru dürüst denetleyen ne de sonuçlarını merak edenler var.
Hal böyle olunca kursların, öğretmen ve öğrenciye eziyetten başka etkisi olmuyor.
