HANİ FABRİKA YETMEZ DEMİŞTİM YA!

02-01-2018

Geçtiğimiz hafta “Fabrika istemek yeterli değildir” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Bu köşede yayınlanan yazımdan donra pek alışık olmadığım bir durumla karşılaştım.

Yazımdan dolayı çok farklı tepkiler aldım.

Teşekkür edip “meramımızı çok iyi anlattın”  diyenler her ne kadar çoğunluktaysa da yazımda bazı önemli noktaları göz ardı ettiğimi, yıllardır başarılı bir şekilde üretim yapmalarına rağmen firmalrıının ismini yazmadığımdan dolayı sitem edenlerde oldu.

Bu nedenle ikinci kez şu fabrika meselesine değinme gereği duydum.

Çünkü gerçekten de değindiğimiz mevzu şehrimiz için birçok açıdan son derece önemli bir meseledir.

Fabrika mevzusu ile ilgili yazımdan sonra MÜSİAD Batman şube Başkanı Suat Özdemir ile de değerlendirme fırsatı bulduk.

Kendisinin de son derece yerinde bazı tespitleri oldu.

Örneğin sadece Batman’da üretilen her türlü ürünün tanıtımının yapılacağı bir fuar düzenlenmenin öneminden söz etti.

Birde Sayın Özdemir Batman’ın kalkınması ve mevcut sorunlarının çözümü için ortak paydalarda buluşmanın önemli olduğunu da belirtti.

Suat Başkan’ın önemli tespitlerinin yanı sıra telefonla aryan bazı iş adamları da çok önemli noktalara değindiler.

Özelikle Batman’da kamu kurumlarından yana çok dertliydiler.

Birçok kamu kurumu mal ve malzeme temininde hazırladıkları şartnamelerde Batman’da üretilen malzemeleri tercihe etmeyecek kriterler belirlediklerini iddia ettiler.

Hatta örnekler de verdiler.

Birinci örnek Batman Organize sanayinde faaliyet gösteren Türkiye’nin 4’ncü büyük enjektör firması olan İnmed  enjektör şırınga fabrikasının enjektörleri şehrimizde faaliyet gösteren kamu hastaneleri tarafından tercih edilmediğini söylediler.

Diğer bir örnek’te mal ve malzeme satan esnaflardan bazılarının Batman’da üretilen malların satışını yapmadıkları hatta Batman markasını talep edenlere o mallar kaliteli değil dediklerini de söyledi bir iş adamımız.

İş elbisesi üretimi yapan diğer bir işadamımızda karşılaştıkları zorlukları şöyle anlattı.

“Kamu kurumları İhale şartnamesinde suç olduğundan marka belirtememelerine rağmen iş alıma gelince, aynı kumaş, aynı tarz ve özelikteki elbisenin üzerinde niye istedikleri markanın etiketi olmadığı için bizim ürettiğimizi almıyorlar” siteminde bulundu.

İşadamlarımız bu verdiğim örneklerin yanı sıra Batman’da karşılaştıkları onlarca haksızlığı daha anlattılar.

Bunlar duyduktan sonra ne kadar isabetli bir konuya değindiğimi daha iyi anlamış oldum.

Benim neler anlatmak isteğimi anlamak isteyenler eminim ki çok iyi anlıyorlardır.

Ama anlamak istemeyenler için bir kez daha meramımı mı izah edeyim.

Her alanda olduğu gibi üreticimizi, imalatçımızı, fabrikatörümüzü, yerli ürünlerimizi sahiplenmiyor ve tercih etmiyoruz.

Buda şehrimiz kalkınmasını, gelişimini ve aidiyet duygularının gelişimini ciddi manada olumsuz açıdan etkiliyor” demek istediğim tamda budur.

Biz bu gerçeğin farkına varmadığımız sürece de her alanda geri kalkınmaya devam edeceğiz.

 Bizim o tercih etmediğimiz ürünlerden bir kaçı Edirne’den Kars’a kadar Türkiye’nin dört bir yanına dağılıyor ve tercih ediliyor.

Bu yazımda isim vermeyeceğim çünkü aynı sektörde birçok firma olduğu için aklımda kalanları yazarsam diğerlerine haksızlık yapacağımdan isim vermiyorum.  

Ancak halı ve mobilya, meyve suyu, giyim, inşaat malzemeleri, boru üreten fabrikalarımızın ürünleri Türkiye sınırlarını da aşarak pazar bulabiliyorlar.

Ancak üzülerek söylüyorum biz Batmanlılar olarak hala şehrimizde üretilen mallar ve malzemelerin değerini yeteri kadar bilmiyoruz.

Batman dışında bir kente gittiğinizde şehrinize ait bir ürünün satış noktası görüyorsunuz bu bile insanı gururlandırır.

İşte bu gururu yaşayabilmemizin yolu yine tekrarlıyorum her yönü ile şehrini sahiplenmekten desteklenmekten geçer.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?