Bizim evin en küçük ferdidir Hasan Ali.
Henüz ortaokul 6. Sınıfa gidiyor.
Yarıyıl tatilinin bir kısmını Diyarbakır’da geçirmeye karar verince il kez trenle bir yolculuğa çıktı annesiyle.
Cuma gün ki yolculuğunun gazetemizde kaleme almasını istedim.
Tren ve bilet ile ilgili araştırmayı günler öncesinden yaptım.
Diyarbakır’a gidecek trenin hareket saati Cuma Günü 14.50 olduğu için 14.00’da Gar’da hazır olmaları gerektiği söylendi bize.
Ondan sonrası Hasan’ın seyahat anılarında yazılı;
“Bu benim ilk tiren yolculuğum olacağı için heyecanlıyım.
Saat 14 gibi Batman DDY Garına gittik.
Bina, Batmandaki tek tarihi bina görünümündeki yapıttı.
Bina görünümü ile dışarıdan ilgimi çekti. Bilet sırası pek yoktu.
O saate kadar Diyarbakıra normal trenle mi, Raybüsle gideceğimiz belli değildi.
Çünkü raybüs düzenli gelmiyormuş her seferine.
Şansımıza raybüs gelmişti.
Bilet bulmak zor gelmedi.
Bileti alıp annemle raybüsteki yerimizi aldık.
İlk bakışta çok konforluydu.
Anons sistemi, ekranları gösterişliydi.
İçi daha önce yolculuk yaptığım uçaktan daha konforlu geldi bana.
Tren kalkış saati. 14.39 olarak belirlenmişti ama hareket edince saat 15’i geçiyordu.
Hareket için çok bekleyince sıkıldım biraz.
Hareket edince kötü bir sürpriz bekliyordu bizi.
Trenin ne tarafa hareket edeceğini bilmediğimizden sırtımız hareket yönüne vermiştik.
Bize göre tren sanki geri gidiyordu.
Hareketinden hemen sonra iluh Deresi Köprüsü üzerinden geçti.
Görüntüsü ve kokusu hoş değildi.
Tren hareketinden 15 dakika sonra duruna şaşırdım.
Meğerse neredeyse her 15 dakika’da bir durup yolcu indirip alıyormuş.
Yolda köylerin arasında geçtik.
Şehir insanına göre değişikti evler insanlar.
Çocuklar yol boyunca el sallıyordu.
Batman Çayın üzerinde geçerken iki köprü vardı, biri eski, biri yeni. Eskisi daha güzeldi.
Bismil’de trenden inenler ve binenler çok oldu.
Bu sayede oturuş yönümüzü treninin gidiş istikametine verdik.
Bu şekilde yolculuk daha güzeldi.
Tren dümdüz ovadan geçerken bir taraftan Dicle nehri bize eşlik ediyordu.
Trende güneşin batımını izledim.
Yolculuk beklediğimizden daha fazla sürdü.
Diyarbakır’a vardığımızda akşam saat 17.40 olmuştu.
Bize raybüsün daha hızlı gittiğini söylemiştiler Batman-Diyarbakır arasındaki raybüs hız açısından trenden farkını göremedim.
Yolcularda toplu taşıma kültürü oluşmamamış henüz.
Kimisi koltuklara eşyasını bırakıp dolu göstererek yanına kimseyi oturtmuyordu.
Bu yüzden ayakta yolculuk yapanlar da vardı.
Biletler koltuk numarasına göre verilmediği için oturmada sorun oluyordu.
İlk tren ile seyahatim bu şekilde geçti”
***
Raybüsün Batmana kazandırılması için Batman Sonsöz Gazetesi olarak çok mücadele verdik.
Ancak Hasan Ali’nin izlenimlerden de anlaşılacağı gibi raybüs seferleri henüz rayına tam oturmamış.
Birincisi, set yetersizdir bunun en az ikiye çıkarılması gerekir.
İkincisi, benim aldığım duymalara göre raybüs bakım ve servis işi için yeterli altyapı olmadığından zaman zaman sorunlara neden oluyormuş.
Bu sıkıntılar çözülürse sanırım raybüs seferleri daha sağlıklı çalışır.
Umarım bu öneriler dikkate alınır.
