HASANKEYF’İ GÖMDÜNÜZ, MİRASINI…!

26-07-2020

Hasankeyf’in gömülme hikayesini veya hikayenin haklı haksız yönlerini konuşacak değilim.
Herkesin bu konuda bir fikri var ve şuan için bunları irdelemeyi yersiz görüyorum.
Ortada cenaze varken, mevzu cenazedir. 
O an için diğer tüm konular rafa kalkar. 
Kaldırmazsanız, cenaze kokar.
Şuan cenaze yerde deseniz, değil. Cenaze gömüldü lakin meftanın mirası, emaneti, maneviyatı ortada.
Yetimler, boynu bükük!
Tarih kokan şehrin yerine inşa edilen yeni şehrin, sokakları toz toprak kokuyor. 
Yeşilliğiyle hatırladığımız Hasankeyf’in yerine kurulan şehrin görüntüsü, yeşilin tonları değil sarının tonları!
Malumunuz yeni şehir öyle üç beş ayda veya üç beş yılda planlanıp yapılan bir şehir değil.
Yıllar önce planlanıp, konumlandırılan şehirde, evler, Hasankeyflilerin yabancılık çekmeyeceği şekilde tasarlanmıştı.
Evlere teknik olarak baktığınızda belki estetik ama yeşillik yok. 
Sanki afet olmuş, alelacele yapılmış gibi duruyor.
Tepeden baktım, kuru, karşıdan baktım, kuru, içine girdim baktım, yine kuru…
Baraj içinde kalmış asırlık ağaçların tepeleri, bahçelere yeni ekilen fidanlara selam veriyor. Hüzünlü, sitemli, gizemli…
Niye düşünmedi insanoğlu?
Bunca ince hesabı, matematiksel dökümleri, mühendislik tekniklerini konuşturan insanoğlu, niye düşünmedi bu alanı önceden yeşillendirmeyi?
Mühendislik hesabı demişken, baraj yapımında ve eserlerin taşınmasında mükemmel işler çıkaran mühendislerimiz, maalesef bazı konularda sınıfta kalmış durumda. Mesela, yapılan yüzer limanlar. 
Daha ilk fırtınada koptular.
Kopan limanlar kaybolmasın diye köprünün ayaklarına bağlandı.
12 bin yıl yaşayan şehrin yerine yapılan bazı yapılar, 12 ay olmadan darmadağın oldu!
Kaleyi koruyan istinat duvarlarıyla ilgili de şikayetler mevcut.
Çok fazla teknik detaya girmeye gerek yok.
Hasankeyf’i gömüp hasankeylilerin keyfini kaçırdık. 
Bari acılarını yaşamaları için uygun şartları sağlayalım.
Şehrin ihmal edilen yeşil dokusunu hemen tesis edelim. 
Yapılan projeleri sıklıkla denetleyip, gömülen Hasankeyf’in cenazesinin ve geride bıraktığı yetimlerin rahat etmesini sağlayalım.
Kökünden koparılmış ağaç gibi bocalayan Hasankeyflilere, iş olanakları için gerekli ortamı sağlayalım.
Kağıt üzerinde ben yaptım oldu, demekle olmaz. 
Yapılanları ve yapılacakları sahada denetleyelim, gerekli birimleri sürekli teyakkuzda tutalım.
En kısa sürede şehri sarı tonlardan kurtarıp yeşil tonlara evirelim.
Eski Hasankeyf’i bulmamız olanaksız. Bari yenisini sahiplenelim!
Herkesin işini layıkıyla yaptığı yarınlar dileğiyle sağlıklı ve mutlu kalın…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?