HASANKEYF İÇİN VEDA ZAMANI

17-01-2020

30 yıl boyunca hep yanında oldum.
Senin yaşatılmana gönül koymuştum bir kere…
Çabaladım, durdum bunca yıl karşılıksız ve korkusuzca. 
Şimdi seni koruyamamanın acısı var yüreğimde
Parça parça söküldüğünden bakamıyorum artık sana.
Bu halini görmeye yüreğim elvermiyor. 
Canım gibi korumaya, saklamaya çalıştım seni.   
Sana sahip çıkamamanın bir kara lekesi, hepimizin alnına çizilecek. 
Hiçbir zaman silinmeyecek hazin sonun. 
Tarihe bu kara yazgı not düşecek.
Gelecek kuşaklar bizi hiç bir zaman affetmeyecek.
Kendimizle yüzleşmeyeceğiz bir daha.
Bakmak için aynalara yanaşmayacağız.
Balıkçı ağlarına her bir parçan takıldığında, yüreğimiz kanayacak. 
Seninle birlikte Dicle bizi de boğacak.
Küllerimiz küllerine karışıp Dicle’ye akacak.
Oysa sen bizim geçmişimiz, geleceğimizdin. 
Sen bir nergis deryasıydın.
Hiçbir mevsimde solmayan bir tür nergis.
Yaşam kaynağımız, umudumuzdun.   
Kollarımıza saramadık seni.
“Alamazsınız, vermiyoruz” diyemedik.
Söke söke aldılar seni bizden.
Hem de çok kolay aldılar.
Boş beleşe aldılar.
Hafızamız yok olacak seninle. 
Yaşam devam ettikçe garipten bir yalnızlık yaşayacağız. 
Sonra büyük bir hasret.
Şimdiden özledim seni Hasankeyf.
Hiç kavuşamayacak bir özlem bu. 
Hasretinden şimdi ağlayacak kimse de yok. 
Öpülecek, sarılacak nergis deryası da yok. 
Şimdi veda vakti.
Ama ben utancımdan, sen kederinden vedalaşamıyoruz.
Hiçbir vakit vedalaşmayacağız da.
Sen terk etmedin bizi.
Biz de gönül rızasıyla vermedik ki seni. 
Hem vedalaşmak, ayrılığı kabul etmektir.
Biz ayrılmadık ki. 
Senin yokluğun bizim yokluğumuzdur.   
Vedalaşmıyoruz o yüzden. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?