HASANKEYF’TEKİ YANLIŞ VE KAPADOKYA’DAKİ DOĞRU

18-02-2019

Ahmet Hamdi Tanpınar;
“Bir başkent daima başkenttir. Ne kadar susturulursa susturulsun yine konuşur” sözlerini sanki Hasankeyf için söylemiş.
Korumasını başaramadığımız, değerini bilmediğimiz başkentlerin başkenti Hasankeyf, şimdi suskun bir halde, sulara gömüleceği günü sayıyor.
Bir zamanlar Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen’in dediği gibi;
“Bu şehri yaşatmazsak tarih asla bizi af etmeyecektir”
Tarihin asla bizi af etmeyeceği bir yolda hızla ilerliyoruz.
Birkaç eser kurtularak, Hasankeyf kurtulmuş sayılmaz.
Çünkü Hasankeyf’teki kültürel miras, bir kaç farklı katmandan oluşmaktadır.
Hasankeyf’in gerçek tarihini ortaya çıkaran en önemli katman ise yeraltındadır ve 100 yılda bile kazıları tamamlanamaz.
Hasankeyf’teki kültürel mirasın kazınması, her türlü hukuksuzluğa rağmen yine de durdurulamıyor.
Antik kentteki bazı tarihi eserlerin taşınmasına ilişkin ihaleyi Danıştay iptal etmesine rağmen inşaat şirketi, işlemleri devam ettiriliyor.
Diğer bir yandan mağaralar betonla dolduruluyor.
1.derecedeki sit alanında, inşaat makineleri ile yollar açılıyor, kazılar yapılıyor, duvarlar örülüyor.
Hiçbir ilgili kurum, bilim adamı,  bu yanlışa dur demiyor.
Hepsi adeta Hasankeyf’teki hukuksuzluk karşısında kör, sağır ve dilsiz olmuş, olup biteni izliyor. 
Bir süre önce Kapadokya’daki Peri Bacaları bölgesinde gündeme gelen betonlaşmadan daha vahim bir durum Hasankeyf’te söz konusu ama ne yazık ki hiç kimse oralı değil.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil herkes Kapadokya’daki yanlışı durdurmak için harekete geçti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Peri Bacaları yanında yükselen otel inşaatıyla ilgili basına yansıyan haberlerin ardından, inşaatı durdurma kararı aldı ve otelin yıkımına başlandı.
Üstelik bu otel inşaatı, Peri Bacalarını sadece gölgeleyip manzarasını bozduğu için izin verilmeyip yıktırılıyor.
Bu, doğru ve yerinde bir karardır tabi.
Hasankeyf’teki kukusuzluk ne kadar yanlışsa Kapadokya’da yapılan inşaatın durdurması da o kadar doğruydu.
Kültürel miras deyip geçmeyeceksin.
Hasankeyf, Kapadokya, Efes… Fark etmez. Tarih, tarihtir, hepsi ortak değerlerimizdir.

Ortak değerlerimizi güzelliklerimizi ile ilgili en güzel sözleri, üstatların Üstadı Yazar Merhum Yaşar Kemal ne güzel söylemiş:   
“Dünya binlerce çiçekten oluşmuş kültürler bahçesidir. Kültürler her zaman birbirlerini beslemiştir. Her kültür insanlık için bir zenginliktir. Uygarlıklar da birbirini beslemiştir. Anadolu’nun coğrafyası ise bu zenginliği bir şölen gibi yaşatmıştır.
Kültürlerin, uygarlıkların birbirlerini beslemesi, emperyalizme kadar sürmüştür. 
İlkel insan ve üstün insan kavramı Rönesans’ta öne çıkmıştır. Ve sömürgeciler ilkel dedikleri kültürler üstüne kendi kültürlerini sıvamaya uğraşmışlardır. Böylelikle de insanlığın birçok kültürünü yok ederken, kendi kültürlerini de yozlaştırdıklarının farkına varmamışlardır. İlkel insan - üstün insan kültürü çatışması insanlığa çok zarar vermiştir. Bunun ardından da ulus devlet çıkmış ortaya. Bu da tek tip kültürü, tek tip insanı, tek tip dili ortaya atmıştır. Artık dünya, tek tipliliğinin gerçek bir demokrasiye ulaşmaya yetmediğini yavaş, yavaş anlamış, yok olmaya yüz tutan dillerin, kültürlerin üstüne titremeye başlamıştır. Dünyadan bir çiçek eksilirse bir renk, bir koku yitmiş demektir. Dünya binlerce çiçekten bir kültür bahçesidir. bu insanlığın zenginliğidir. Bizim gibi ülkemiz yüzlerce çiçekli bir kültür bahçesidir”

Ama ne yazık ki bu güzelliklerin değerini bilmiyoruz, sahip çıkmıyoruz.
Tıpkı Kapadokya’daki Peri Bacalarının dibine otele ve Hasankeyf’i yok edecek Ilısu Barajına izin verildiği gibi

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?