HATIRLARSANIZ, ‘MICIRLI YOLA ÖLÜM TUZAĞI’ DEMİŞTİM

18-07-2018

Sitem ediyorum ya zaman zaman “kimse basını takmıyor, yazdıklarımızı kale almıyor” diye.

Bunu söylerken elbette bize değer verilsin, madalya taksınlar diye söylemiyorum.

Kişisel beklentiden daha çok, haber ve yazılarımızda dillendirdiğimiz sorunlar ve kamusal çıkarları korumaktır amacımız.

Mesela, şu an yeniden gündemde olan şu mıcırlı yol meselesini onlarca kez gazetemizde haber yaptık.

Bu köşede iki kez bu soruna dikkat çeken yazılar yazdım.

17 Nisan 2018 tarihinde “Batman Siirt Yolu Ölüm Tuzağı gibi” ,

08 Kasım 2016 tarihinde ise “Yollardaki Mıcır Öldürüyor” başlığı altında tehlikeye dikkat çekmiştim.

Bu önemli sorun ile ilgili yazılarımı dikkate almadıkları gibi, bu kez mıcırlı yol üzerine bir kat daha mıcır atarak bu yolu daha tehlikeli hale getiriyorlar.

Batman-Siirt arası şehirlerarası gibi transit yollarda mıcır, resmen kazalara davetiye çıkarıyor.

Benim yıllar önce dikkat çektiğim mesele, şu anda sıcağı sıcağına yeniden gündemde.

Milletvekilleri, meseleyi meclise kadar taşıdı.

Batman Barosu, suç duyurusunda bulunma hazırlığı yapıyor.

OSB esnafı, çalışmaları durdurmak için yolu trafiğe kapattı.

İnsan Hakları Derneği başta olmak üzere birçok STK, duruma tepki göstererek basın açıklaması yaptı.

Her gün yeniden mıcırla üstü kapatılan yoldan kaza haberleri geliyor.

Dün gece Batman-Beşiri yolunda ölen ve yaralananların olduğu bir trafik kazası daha yaşandı.

Kazaların ardı arkası kesilmiyor.

Kesilmeyecek de…

Sürücülere bile bile tuzak kurayım dersen ancak böyle bir çalışma yapabilirsin.

Bu çağda bu çalışmanın başka hiçbir mantığı yoktur.

Köy yollarında bile artık mıcırlı asfalt yapılmazken, günde binin üzerinde aracın kullanıldığı bu yolun mıcırla kaplanmasının izahı, daha nasıl olur siz söyleyin lütfen.

Bu ölüm tuzağında ısrar edenlerin, bunca tepkiye rağmen çıkıp tek söz bile söylememeleri ayrıca düşündürücüdür.

Bu yolda yaşanan kazaların vebali, sadece Karayolları Bölge Müdürlüğünün değildir, öncelikle onlardan habersiz bir çakıl taşı bile yerinden oynatılmayan siyasilerindir.

 Zamanında yazdıklarımız dikkate alınmış olsaydı, bu mesele bu kadar çok büyümezdi, yitirdiğimiz canlar bu gün yaşıyor olacaktı.

Tabi bizim söylediklerimizi ve uyarılarımızı sadece kamu kurum yetkilileri değil, siyasiler ve meselenin muhatabı sivil toplum örgütleri ve odalar da dikkate almıyor.

Mesela Şoförler Odası, Minibüs ve Otobüsçüler Odası, Taksiciler Odasının bu mesele ile ilgili bu güne kadar tek kelime ettiklerini duymuş değilim.

Bunların, herkesten önce harekete geçmeleri gerekir.

Ama ne yazık ki ortalıkta görünmüyorlar.

Çıtları çıkmıyor.

Onların en çok göründüğü dönem, oda seçimlerinin yapıldığı dönemdir.

Onları kamusal çıkarları savunma meselelerinde gören ve duyan yoktur.

Onlara bir şey demeyenler, bu tür sorunlar yaşandığında yine bize sayıyorlar.

Bizzat kardeşim bile beni arayıp, meseleye sessiz kaldığımız iddiasında bulundu.

Ayrıca meselenin takipçisi olmamız için birçok kişi daha aradı beni.

Oysa 2016 yılından beri defalarca bu ölüm yolunu gündeme getirmiştim.

Bu yola ilk ölüm tuzağı diyen de bendim.

Gazetemizin internet sitesindeki köşemde arşivime bakabilirsiniz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?