Toplum olarak çok ciddi bir zaafımız var.
O da hemen hemen büyük çoğunluğumuzun ortak özelliği “balık piş, ağzıma düş” anlayışıdır.
Bu yüzden gelişmişlik açısından bir türlü istediğimiz düzeye erişemiyoruz.
Toplumumuzdaki insanların en büyük hayali ya “maaşlı daimi bir iş”tir veya da “Avrupa ülkelerinden birine demir atmak”tır.
Şu anda AB ile vize kolaylığı sağlansa Batman nüfusunun yarısı belki AB ülkelerine akın eder.
Oysa insanlarda biraz olsun çalışma, ter dökme, çabalama, mücadele ve üretici ruhu olsa ne bir daimi iş ne de AB ülkelerinde mülteci hayalleri ile yaşamasına gerek kalmaz.
Öyle verimli bir coğrafyaya sahip ki ne istese doğa kendisine veriyor.
Öyle verimli ve bereketli bir toprağın üzerinde yaşıyor ki “taş eksen yeşerir” adeta.
Ancak ne yazık ki bu toprağı verimli kullanamıyoruz.
Ne çiftçilik doğru dürüst yapılıyor ne de hayvancılık.
Her bir uğraşı yarım yamalamak ve verimsiz bir şekilde yapıyorlar.
Hadi bütün sektörlerden vazgeçtik, sadece bu iki uğraş dahi adam akıllı yapılsa şehrimizin ekonomisi çok iyi duruma gelir.
Bu iki sektörün teşvik ve desteklenmesi noktasında çok önemli fırsatlar da var.
Bu fırsatlardan da ne yazık ki gerçek manada pek kimse yararlanmıyor.
Bölgemizde gittikçe gerileyen hayvancılığı canlandırmak amacı ile ardı ardına fırsatlar ve destekler çıkarılıyor.
Bu destekler çerçevesinde en son İl Tarım Müdürlüğü, Genç Çiftçi Projelerinde Akkaraman Irk’ı Koyunların Dağıtımını gerçekleştirdi.
Proje kapsamında İl Merkezinde 1, Beşiri'de 3, Sason'da 1, Kozluk'ta 1, Hasankeyf 'te 1 ve Gercüş'te 2 Genç Çiftçi olmak üzere toplam 9 Genç Çiftçiye kişi başı 38 adet dişi 2 tane koç olmak üzere toplam 360 tane Akkaraman ırkı koyun dağıtıldı.
Eminim ki daha çok kişi başvursaydı bu sayı daha da artardı.
Daha bunun gibi onlarca destek ve hibe projeleri var.
Sadece küçük ve büyükbaş hayvancılık için değil, balcılık, kümes hayvancılığı hatta ipek böcekçiliğini destekleme yönünde de önemli fırsatlar bulunmaktadır.
Bankalar da girişimciler için hayvancılık kredisi veriyor.
Ziraat Bankası, en az 10 büyükbaş hayvan almak isteyenlere Büyükbaş Süt Hayvancılığı Kredisi ve Büyükbaş Besicilik Kredisi veriyor.
Ziraat, koyun yetiştirene 50 koyun, keçi yetiştirene 25 keçi alma şartı ile çok uygun şartlarda kredi veriyor.
Tavuk ve hindi yetiştiriciliği ile ilgili de ciddi kredi fırsatları söz konusu.
Sadece yetiştiricilik ve üretim için değil, başka uğraşı ve kalemler için de teşvik ve krediler verilmektedir.
En basitinden KOSGEB ve benzer kurumlar, Çoban İstihdam Desteğinin yanında, makine, tesis ve işletmelere çok uygun krediler vermektedir.
Ama hayvancılıkla geçimini sağlayan çok az sayıdaki insan, bu fırsatları biliyor.
Bu fırsatlardan yararlanan uyanık bazı kişiler ise kredi ve destek almayı bir rant kapısı haline getirmiş durumda.
Yani gerçek manada hayvancılık yapanlar, kredi ve hibelere çok fazla kafa yormuyor.
Bu yüzden devletin hayvancılık desteği adı altında sunduğu imkânlar, geçmişte çok da amacına ulaştı denilemez.
Bu destekler hayvancılık sektörünün gelişiminde çok da etkili olmadı bu güne dek.
Hibe ve destek veren kurumların geçmişten çıkarmaları gereken dersler vardır mutlaka.
Hayvancılıkla uğraşan veya bu sektöre samimi bir biçimde yeni girecek olanlar ile dolancıları birbirinden ayırmak gerekir.
Kredi ve hibe destekleri, samimiyetle çalışan ve istihdam alanı yaratanlara verilmelidir.
Ayrıca hayvancılık sektörüyle uğraşanların fırsatlardan haberdar edilmesi için bu alanda ciddi bir şekilde iletişim ağının oluşturulması gerekmektedir.
