HDP’NİN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI VE KİMLİK SİYASETİ…

24-02-2019

Belediye Başkanları, İl ve Belediye Meclis Üyeleri ve Muhtarların beş yıllığına seçileceği seçime, şunun şurasında 35 gün gibi kısa bir süre kaldı.

Muhtarların seçim arenasındaki harekeliliği de olmasa Batman’da 31 Mart’ta seçim yapılacağını tahmin etmek bile güç.

Her seçim, haberciler ve biz köşe yazarları için mutfağa malzeme bulma açısından aslında önemli bir fırsattır.

Bu aralar mutfağımıza gelen bilgiler, seçim sonuçlarından ziyade,  seçim sonrası yaşanabilecek gelişmelerden oluşuyor daha çok.

Seçim sonrası için en çok konuşulan konuların başında;

HDP kazanırsa yine kayyum atanacak mı?

Atanırsa hemen mi atanır veya bir süre beklendikten sonra mı atanır? Soruları geliyor.

Seçim öncesinde Cumhur İttifakı Cephesi, seçimlerin Türkiye’nin beka sorunu açısından önemli olduğunu sürekli gündeme getiriyor. Buna bakılırsa seçimden sonra HDP’nin kazanması durumunda “beka sorunu var” denilerek kayyum tekrar gündeme gelebilir.

Batmanlı Seçmen, bütün bu varsayımları konuşup gözetiyor şimdiden.

Bu varsayımlar, seçimin bir nevi referandum olduğu anlayışını güçlendiriyor.

Bu da Belediyecilik hizmetlerinden ziyade, yerelde hâkimiyet restleşmesine yol açıyor.

HDP cephesi “Belediyeyi kayyumdan almaya geliyoruz” derken,

Hükümet Cephesi de seçimden sonra HDP’nin kazanması halinde yine kayyum atacağı ihtimalini ima ediyor.

Bu yüzden siyasette bir gerilim hakim.

Demokrasinin şöleni olan bir seçim sürecine yine gerilim hakim ne yazık ki.

Cuma günü YSK, Batman’da Belediye Başkan Adaylığı için başvuran 9 kişiden biri olan HDP Adayı Sabri Özdemir’in adaylık başvurusunu ret etti.

HDP’li Belediye Başkanları yerine kayyum atanırken ilk atanan İl yine Batman Belediyesi olmuştu.

YSK’nın, bu seçimlerde İlk HDP’li Belediye Başkan Adayına reddetmesi de Batman’da oldu.

Özdemir, 31 Mart Seçimleri için partisinden tekrar Belediye Eş Başkanlığına Aday gösterilirken, hakkında henüz kesinleşmiş (onanmış)  hapis cezası bulunmadığından, adaylığı ile ilgili bir sıkıntının olacağı tahmin edilmiyordu.

Ancak YSK, HDP’li Özdemir’in adaylığına “hapis cezası almış” gerekçesi ile olur vermedi.

YSK kararına yapılacak itiraz, Pazartesi günü tekrardan görüşülerek karara bağlanacak.

Verilen kararda ısrar edilirse HDP, Sabri Özdemir’in yerine başka bir aday gösterecek.

Cuma günü hiç kimsenin tahmin bile edemediği bu karar, HDP’de soğuk duş etkisi yarattı.

HDP, seçim sürecinde Batman il genelinde gerek başkan adayları gerekse meclis üyelerinin belirlenmesinde ciddi manada sıkıntılar yaşadı.

Bu sıkıntıların üzerine şimdi de Batman Adayının veto edilmesi eklendi.

Tüm bu sıkıntılar ister istemez seçim çalışmalarını, moral ve motivasyonlarını da etkiliyor.

Belirsizlik ve yaşanan sıkıntılara rağmen HDP, şu ana kadar seçim lokalini bile henüz açamadı.

Bir hafta önce seçim lokali açma girişimi, mevzuata uygun olmadığı gerekçesi ile izin verilmeyerek lokal için kurulan çadır söküldü.

Yaşanan son gelişmelerle birlikte HDP’nin şimdilik ne seçim lokalinin nerede açılacağı ne de adayının kim olacağı bellidir.

YSK’nın verdiği karardan sonra Özdemir'in Avukatı, Pazartesi günü İl Seçim Kurulu'na itirazda bulunacaklarını belirterek “Daha önce müvekkilim hakkında biri 5 ay, biri de 11 ay ertelenmiş cezaları vardı. Fakat bunlar seçilmeye engel değildir” dese de aday konusundaki belirsizlik devam ediyor.

Sabri Özdemir’in adaylığının kabul edilmemesi durumunda HDP’nin aday belirlemesi noktasında nasıl bir yol izlenmesi gerektiği ile ilgili farklı görüşler var.

Kimisi aday ön seçimlerde en çok oy alan ikinci aday adayı olan Dr. Mehmet Demir’in aday gösterilmesini, kimisi de Özdemir Ailesinden liyakat sahibi birinin Belediye Başkanlığına Aday gösterilmesini dillendiriyor.

Tabi Sabri Özdemir’in durumunun netleşmesi ile birlikte son sözü HDP yönetimi söyleyecek elbette.

YSK ve HDP’nin kararı ne olur, şimdiden bilemem ancak şu bir gerçek ki seçim sonrası ile ilgili konuşulanlar ve yaşanan olağan üstü gelişmeler, aday profilini ikinci plana atarak seçimlerin restleşme ve kimlik siyaseti üzerinde evirilmesine yol açıyor.

Batman yerelinde geçmişte kimlik siyasetinin gölgesinde geçen seçimlerin en çok hangi siyasi anlayışa yaradığını herkes çok iyi biliyor.

Bu yüzden her siyasi partiye, özgürce propaganda ve seçim çalışması hakkı tanınsın, baskı engellemeler olmasın ki seçmen, kimlik siyasetinden daha çok aday profili ve projeleri gözeterek oyunun rengini belirlesin. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?