HDP’NİN TUTUMU NASIL OLMALI?

06-07-2015

7 Haziran seçimlerinde  %13 oy alarak tarihi bir zafer kazanan HDP’nin son tur oylamada Meclis Başkanlığındaki tercihi CHP oldu ve sonuçta MHP’nin manevrası ile her iki parti seçimi kaybetti ve AK Parti Adayı İsmet Yılmaz kazandı.

Şimdi sırada hükümetinin kurulması var.

Tek başına hiçbir siyasi parti hükümet kuramadığına göre de ya koalisyon hükümeti kurulacak veya da erken seçime gidilecek.

Koalisyon hükümeti için HDP’nin sergileyeceği tavır çok önem kazanıyor, çünkü HDP stratejik bir hata yaparsa muhtemelen MHP ve AK Parti koalisyonu ortaya çıkar.

Böyle bir ortaklık kurulduğunda ise çözüm sürecinde elde edilen bütün kazanımlar tehlikeye girer.

Böyle bir sonucun önüne geçebilmek için HDP’nin akıllı bir politika izlemesi gerekir.

HDP’nin seçim sürecinde ilk başta söylemi şuydu: “Olası bir koalisyon hükümeti için bizim değerlerimiz, hedeflerimiz, ilkelerimizi dikkate alacak, meclisteki herhangi bir parti ile koalisyon kurabiliriz”

Sonra bu söylem seçime az bir süre kala kesin bir dil kullanarak “Hiçbir koşulda AK Parti ile koalisyon yapmayız”a döndü.

Başta “Bu ülkenin sorunlarını çözmek için herkesle koalisyon kurarız” diyen HDP, seçimden sonra “AK Parti ile bir ortaklık asla düşünülemez” diyor.

HDP’nin “AK Parti’ye kapıları kapattık” demesinin elbette haklı birçok nedeni var.

AK Parti’nin özellikle son bir yıldır izlediği yanlış yolu, çözüm süreci konusunda oyalayıcı tavrını, Suriye Rojava’sı politikalarındaki hatalarını, 7 Haziran seçimlerinde HDP’ye yönelik saldırılarını, halk sandıkta oy oranını düşürerek cezalandırdı zaten.

Umarız oy kaybına neden olan bu sebepleri kendileri de biliyordur ve yanlıştan dönerler.

Dönüp dönmemeleri onların meselesi de şu koalisyon meselesine dönecek olursak, yaşadığımız hassas dönemde MHP’nin ortağı olacağı bir koalisyon hükümeti, savaş hükümeti anlamına gelir.

Savaş hükümeti ise barışa ve özgürlüklere dair kazanımların tümünü yok eder. 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın seçim sürecinde mitinglerde en çok takdir toplayan sözü “Bizim derdimiz koltuk, makam derdi değil. Derdimiz insanlarımızın kardeş kavgasında bir daha ölmemesidir. Bin iktidar ve mevki makamı, bir cana değiştirmeyiz” olmuştu.

Seçim sürecinde sık sık tekrarladığı bir sözdür bu.

Sayın Demirtaş bu sözün gereğini, seçimden sonra geliştireceği doğru politikalarla gerçekleştirebilir.

30 yıllık kirli savaşta daha fazla gençlerin ölmemesi de mevcut tablo içerisinde CHP-HDP-AKP veya AKP-HDP koalisyonu ile ancak mümkün görünüyor.

HDP’nin “Ben hiçbir şekilde AK parti ile koalisyon yapmam” demesi başlı başına AK Parti ile MHP’nin koalisyon kurmasına katkı sunar.

Elbette hükümet kurulması için HDP birilerinin peşine takılarak, öne sürülen her şartı kabul ederek değil, doğru temeller üzerine inşa edilecek bir koalisyon hükümetinde ortaklık veya destekçi olmalıdır.

Muhatap AK Parti mi, CHP mi olur, o çok önemli değildir.  

Çünkü HDP’nin en büyük seçim vaatlerinden biri de Türkiye partisi olma vaadi idi.

Seçim sürecinde her söylenen söylemleri, vaatleri şimdi hayata geçirmenin zamanıdır.

Bir ortaklık sonucu iktidarda olma ve bütün vaatlerini yerine getirebilmenin elbette zorlukları çoktur.

Ayrıca iktidarlar yıpratıcıdır da.

Ancak her şeye rağmen bir MHP-AK Parti koalisyonu başta barış ve çözüm süreci olmak üzere birçok hayati meseleyi rafa kaldırır.

Böyle bir tablonun oluşmaması için HDP’nin kendi tabanının sesine kulak vererek kurulacak yeni hükümette yer alıp almama durumunu değerlendirmesi gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?