7 Haziran seçim sonuçları ile ilgili en çok tartışılan konu, solcu bir parti olarak görülen HDP’nin nasıl İslami kesimin desteğini aldığı ile ilgilidir.
İslami hassasiyetleri olan Batman’da seçimlerde HDP 1. parti olurken, dindar ve muhafazakârların bu güne kadar tercih ettikleri AK Parti, Hüda-Par ve Sadet Partisi’nin ise oy kaybetmesi kafa karışıklığı yarattı.
HDP’nin Batman Milletvekili Aday listesinde dindar ve muhafazakâr kesimi etkileyecek isim olmamasına rağmen peki HDP Batman’da bu kadar oyu nasıl alabildi?
Adaylardan kaynaklı olarak HDP, seçim süresince rakip partililer tarafından Marksist, Leninist, dinsiz ve din düşmanı olarak suçlandı.
Hatta daha ileri gidenler, Ezidi olan HDP’nin Birinci Sıra Milletvekili Adayı Ali Atalan’ı örnek göstererek “Ey Müslümanlar sakın Ezidiler’e oy vermeyin” diyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Batman mitinginde HDP’ye din üzerinden yüklenerek “Bunlar Zerdüştlüğü halka dayatıyorlar” demişti.
HDP’ye olan desteği ve ilgiyi birileri “din” ile durdurmak için kampanya başlatmıştı.
Bu güne kadar Kürtlerin maruz kaldığı haksızlıkları, mağduriyetleri göremezden gelenler ve hak ve özgürlük taleplerini "Marksistlik ve dinsizlik" olarak tanımlayan İslami kesimler, son seçim sonuçlarını umarım doğru okurlar.
Ancak seçim sonucunu doğru okumak yerine hala birileri HDP’nin barajı aşmasından rahatsızlık duyarak “Kürtlere bu denli insanı yaklaşan, haklarını veren bir hükümete bu yapılmamalıydı” diye sitem ediyor.
Bunu sadece seçimden sonra değil aslında seçimlerden önce de ima ediyorlardı, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan “daha neyiniz eksik” diyordu.
Bu sözlerle de “siz Kürtlere verdiğimiz hakları görmeyecek kadar nankörsünüz” diyorlardı.
Bir halkın gasp edilen haklarının sadece bir kısmını vermeyi bir lütuf olarak görenlere seçimlerde Kürtler ve demokrat muhafazakârlar çok iyi cevap verdiler.
Ayrıca hiç kimse seçim sonuçlarına bakarak Kürtler, İslamiyet’ten uzaklaşıyor diye bir kaygıya kapılmasın.
Aksine Kürt ve Türk muhafazakârlar inançlarını samimi ve özgür bir şekilde yaşayıp geliştirmek için HDP’yi doğru adres olarak görüyorlar.
Çünkü HDP’de İslami duyarlılığı ağır basan güvenilir bir kesim var ve parti içerisinde de her kesim kadar söz ve yetki sahibidirler.
Bu da bu güne kadar “dindarlık” üzerinden siyaset yapan birilerini rahatsız ediyor ve öfkelendiriyor.
Kızgınlık ve karalamalara karşı inanç açısından son derece hassas olan Batman’da HDP bütün partilerin aldığı oyun hala 4 katı kadar oy almışsa herkesin bu yakışıksız, etik olmayan ve özellikle de inanç ve din üzerinden suçlamalardan vazgeçmeleri gerekir.
“Dindar, HDP’ye niye oy veriyor?” diyenler dönüp kendilerine bakmalı, “dindarlar bizden neden uzaklaşıyor?” diye iyiden iyiye düşünmelidir.
