HER ŞEY YARIM YAMALAK!

14-08-2016

Boş zamanlarımı geçirdiğim mekânın önünde yeni tanıdığım bir ayakkabı boyacısı var.

Ben, can sıkıntısından olsa gerek bazen takılıyorum ona.

Kulağındaki ses işitme cihazı sayesinde duyabiliyor.

Kulaklığındaki cihazın ses alma seviyesini duruma göre azaltıp artırıyor.

Genelde de insanların konuşmalarını duymamak için cihazı tümden kapatıyor.

Sandığının önüne yanaşanın ne istediğini az çok biliyor.

Zaten çoğu zaman insanlar “tozlanmış ayakkabıma bir fırça vur” demek için ayakkabısını sandığın üzerine koyuyor.

Bu durumdan hiç hoşlanmamasına rağmen müşteriyi kaçırmamak adına sağ-sol bir iki fırça atarak ayakkabının tozunu alıyor.

Dikkat ettim; sevdiği veya zengin olan müşterileri için ses alıcısını sonuna kadar açıyor ve her söylediklerini de anında cevaplıyor.

Müşteri gözü ile bakmamasına rağmen benimle de sohbet ederken ses alıcılarını duyacak şekilde açıyor.

Benden 1–2 yaş büyük olmasına rağmen bana Ğale Recep (Recep Dayı) diyor.

Ben de ona Kekê Miheme  (Mehmet Kardeş) diye hitap ediyorum.

Batman Sonsöz Gazetesinde köşe yazıları yazdığımı, fotoğrafım yayınladıktan sonra öğrenmiş Kekê Miheme.

Her gördüğünde de gülümseyerek neler yazdığımdan ziyade  “senin fotoğrafın yarım çıkmış gazetede” diyor.

Ona ilkinde matbaada boya bittiği için fotoğrafımın yarım çıktığını söyleyince inanmıştı.

Ertesi gün yine “Fotoğrafın yarım çıkmış. Benim ayakkabı boyaları oluyorsa bir iki kutu vereyim tam çıksın” dedi.

Bu sefer ona neden fotoğrafın neden yarım çıktığını uzun uzun anlattım.

Eminim ki boyacı Miheme gibi okuyucularımızdan bazıları da benim, fotoğrafımın neden yarım olarak yayınladığıma anlam verememiş ve merak etmiştir.

Aslında yarım fotoğrafla “bu dünyada, hele hele de yaşadığımız bu coğrafyada hiçbir şeyin tam olmadığını” ifade etmektir amacım.

İnsanın yaşama arzusunu etkileyen ne adalet ve merhamet,

Ne sevgi ile aşk,

Ne hakikat diye bize yutturulan gerçekler,

Ne özgürlük,

Ne mutluluk, ne de sadakat tamdır!

Hatta çoğu, yarım bile sayılmaz.

Kesik kesik, parça parça bir anlamda her bir şey.

Yani herkesin hayatında bir şeylerden mutlaka eksiklik ve yetmezlikler vardır.   

Her şeyden sadece birazcık var.

Belki yarım, belki yarımdan da az.

Bakmayın insanların her şey tamammış gibi davrandığına, yaşamda insanın mutlu olmasını sağlayan

Ne iş,

Ne huzur,

Ne güvenli bir yaşam,

Ne de umutlar noksansızdır! Ve hiçbiri tam değildir yaşamda.

Elleri boya yapmaktan yorulmuş ve kirlenmiş boyacının yaptığı ayakkabıların boyası da tam değil.

Daha fazla kazanmak için boyanın en ucuzundan alıyor.

Dikkatli müşteriler çoğu zaman “boyanı değiştir” diye uyarıyor.

Sadece boyacı değil, aslında herkes işini tam yapmıyor.

Bu kadar çok yarım yamalak içinde benim yazılarımda bile hakikat tam değil.

Her gerçeği, her bildiğimiz doğruyu yazamıyoruz.

Evet, toplumsal hassasiyetler, baskılar ve korkulardan dolayı bu köşede ancak bildiklerimin ve gördüklerimin yarısı var.

Yani yarım yamalak yazıyoruz işte.

Diğer yarım suskun ve kayıp.

Fotoğrafımın yarım olması da zaten bu anlamı taşıyor 

Sözün Özü; yarımlardan dolayı acıların, mutsuzluğun sürekli çoğaldığı bir coğrafyada yaşıyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?