Batman Üniversitesi Rektörlük seçimlerinin, 26–28 Temmuz 2016 tarihlerinde yapılacağı kesinlik kazandı.
Üç aydır Batman Üniversitesi, bu güne kadar yaşamadığı bir hareketlilik yaşıyor.
Ayrıca rektör adayları sayesinde bu güne kadar gündeme gelmediği kadar gündemleşmeyi başardı.
Rektör adayı şartlarını taşıyan üniversitedeki bütün hocalar neredeyse 26–28 Temmuz tarihlerindeki seçimde aday olacak.
Rektörlük için adaylıkların çokluğu bir bakıma biz basın mensupları için de iyi oldu.
Bize de haber ve köşe yazısı yazmak için bol bol malzeme çıkıyor.
Aday olan bazı hocaların birçoğu seçim çalışmalarında rotayı şaşırmış gibi.
Cemaatlerden ve siyasi oluşumlardan medet umanlar var.
Yani seçim çalışmalarını üniversitenin akademik sınırları dışına çıkaranlar var.
Basın kurumlarını dolaşarak beyanatlarda ve vaatlerde bulunanlar var.
“Batman Üniversitesini resmen uçuracağız” diyenler var.
“Sadece Üniversiteye değil Batman’ın sosyal yaşamına ekonomisine de dokunacağız” diyen de var.
“Batman’da üretilen petrolün su ve toprak atıklarını ekonomiye kazandıracağız” şeklinde ilginç çıkışlar yapanlar da oldu.
Bir de üniversiteyi araştıran, inceleyen, analiz eden, soran, sorgulayan, eğiten-öğreten, bilim ve teknoloji üreterek geleceğimi aydınlatan, şehrin ve ülkemizin sosyal, kültürel, sanayi ve ticari gelişimine katkı sağlayan bir üniversite haline dönüştürecek kadar büyük hedefleri olanlar da var.
Gerçek manada Batman ekonomisine can verecek ve üniversiteye büyük fayda sağlayacak olan Tıp Fakültesi de vaatler arasında.
Yani çok isabetli ve yerinde olan vaatler var.
Bütün bu vaat ve hayaller, gelecek rektöre için yol gösterici olacaktır.
Tabi ki Rektör adaylarının, projelerini ve vaatlerini açıklama gibi bir hakkı vardır.
Aday olan hocaların çoğu yıllardır üniversitenin yönetiminde önemli görevlerdeydi.
Bu görevleri süresince çoğunun varlıkları yoklukları çok da belli olmuyordu.
Şimdi çıkmış vaatleri yapacaklarını sıralıyorlar.
Oysa mevcut kadro ile 9 yıldır kurulan üniversitemiz ne yazık ki kurumsallaşmasını tam olarak henüz tamamlamıştır.
Ciddi manada hala eksiklikleri ve yetmezlikleri var.
Diğer bir gerçek de Raman Dağı’nın arkasına saklanmış gibi bir pozisyon almış.
Yani kentle irtibatı çok güçlü değil ne yazık ki.
Aday olan hocalarımız vaatlerinde üniversiteyi bu durumdan da kurtaracaklarını söylüyorlar.
Kısacası vaatlerinin ardı arkası gelmeyecek gibi.
Ancak şöyle bir gerçek de var;
Bir kaç aday, üniversitenin kuruluşundan bu yana görev yapıyor ve şimdi vaat ettikleri bütün konuların farkındaydılar da.
Peki, adama sormazlar mı “Ey, hocalar şuanda yapacağız dediğiniz çalışmaları bu güne kadar niye yapmadınız, elinizi tutan mı vardı?” diye…
