- 21-05-2018 01:55
- 21258
Tarih boyunca hiçbir güç, bizi mertçe mağlup edememiştir.
Düşmanın kurşunu, hiçbir zaman canımızı acıtmamıştır.
Karşıdan gelen hiçbir güce, hiçbir zaman boyun eğdirememiştir.
Çünkü en büyük güç bizdedir.
Ne zamana kadar, biz bizi satana kadar!
Satılık ruhlar, her toplumda olur, onları araştırıp bulmakta kolay olur!
Verirsin yemini suyunu, toplumuna, toprağına, insanına, dinine, ırkına, değer olarak görülen her şeye saldırır!
Bizde azdır, sizde çoktur muhabbetine girmeyelim, maneviyatı azalan her toplumda çoktur bunlardan.
Onun için de, düşman önce maneviyatı zayıflatmakla başlar işe.
Din çokta önemli değildir, namus gereksiz, ahlak yersiz, ceddimiz, kültürümüz, ananemiz, yalan ve yobazdır der…
Hani kendileri çok modern ya, Mars’tan taş taşıyıp, moleküler ayrıştırma ile miksleyip, atmosferin ısı dengesinin en hassas olduğu noktada, sanat eserlerine çeviriyorlar.
Bu sanat eserleri de çölleşen dünya, tedaviye muhtaç çocuklar, aç kalmış insanlar, soyu tükenmek üzere olan hayvanlar sorununu çözüyormuş.
Dikkat edin, satılık bütün adamların dilinde ki en yaygın kelime, satılık ve haindir!
Çünkü herkesi kendileri gibi bilirler!
Önceki gün Batman’da da bu satılık ruh tekrar çıktı meydana.
Mübarek Ramazan günü, İftar saatinde, kendi insanına, vahşice barbarca, ahmakça saldırmışlar!
Neymiş efendim Kayyum’un yemeğini dağıttırmazlarmış.
(Kızılay'ın personellerini sopa ve taşlarla darp etmişler, emekçi kardeşlerimizi harap etmişler.)
Hani sizin mensubu olduğunuz zihniyet, yağmurlu günde, tek bir kuşa, tek damla su verse, neyse diyeceğiz!
Ulan kanı bozuklar, niye zorunuza gidiyor, bu toprakların sahibi, bu milletin hamisi diye geçinen büyükleriniz, aynı imkanlar ellerindeyken, niye vermiyordu mazlum halka bu hizmeti?
Kusura bakmayın ama kayyum sizden daha Kürt, daha ahlaklı, daha Müslüman.
Bu toprağa kim hizmet ediyorsa, bu toprakların sahibi odur.
Siz, kan, ölüm ve gözyaşından başka ne kazandırdınız bu millete.
2 lokma ekmeğe insanların oylarının renginin değişeceğine inananlarsa, yine sizin gibi satılık ruhlardır.
Unutmayın, en çok kömürü makarnayı, sosyal yardımı alan mahalleler, sizin en çok oy aldığınız mahallelerdir.
Demek ki neymiş?
Asıl kömürcü, makarnacı sizmişsiniz!
Bir kaşık çorbayı bu millete çok gören de, bu milletin kendini bir kaşık çorbaya satacağına inanan da sizsiniz!
Sizin tohumlarınız kesinlikle ithal!
Yoksa bizim tohumlar ne kadar ısıya, neme, soğuğa, kimyasal ve radyasyona maruz kalsa da bu kadar bozulamaz!
Biz bu bozuk tohumları, 7-8 Ekimden, Gezi Parkından, 15 Temmuzdan biliyoruz.
Bunların varlığı, evrendeki tüm pozitif bilim dallarının ortak kararıyla gereksizdir.
Bunlar kangrenleşmiş doku, bunların geri dönüşümü imkansız.
Nekrozun tek çaresi var ampütasyon!
Bu mübarek Ramazan günü, Batman ismini bu tarz bir haberle gündeme getirenlerin, karşılığını tez elden Allah’ından bulmaları dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…