ILISU BARAJI DAHA ÇOK BOĞACAK

19-06-2020

İsmi her ne kadar değiştirilmişse de o bizim nazarımızda Hasankeyf’i boğan boğan barajın adı Ilısu‘dur. 
Yıllarca Ilısu’ya karşı çıktık.
“Yapmayın, etmeyin, durdurun” dedi.
Baraj bittiğinde bile “su tutmayın” dedik.  
Sesimizi duyuramadık.
Tüm itiraz ve karşı çıkışlarımıza rağmen Kıbrıs Adası kadar kara parçasını yutan baraj yapıldı ve su tutulmaya başlandı.
Kısa sürede baraj, gerçek su seviyesine ulaştı.
Baraj gövdesinde su tuttukça su da adım adım önüne geleni boğdu.
Mardin, Şırnak il sınırında bulunan Dargeçit İlçesinin Ilısu Köyünden başlayarak vadileri, dereleri, köyleri, bitki çeşitlerini ve canlıları yuta yuta adım adım Hasankeyf’e doğru sular yükselmeye başladı.
Tarihi Hasankeyf’te taşınamayan tüm eserler de sular altında kaldı.
Aşkımız, sevdamız Hasankeyf de yok olup gitti.
Onun yerine kurulan yerleşim yerine de Hasankeyf diyoruz.
Orası Hasankeyf değil.
Olsa olsa değerli bir dostumun dediği gibi çakması olur.
Hasankeyf’ın bir çakması oldu ama ne çakması ne de telafisi olmayan yüzlerce değeri boğdu Ilısu Barajı.
Halen de doymamış, doymayacak boğmaya.
Balpınar, Segirka,Zzorköyler’de ekili alanları da su bastı.
Çiftçiler canlarını zor kurtard.
Şu ana kadar iki gencecik insanın canına da kıydı baraj.
Son olarak, Salı Günü serinlemek için baraj sularına giren Abdulkadir Yanaç’ı aldı aramızdan.
Bu gidişle boğmaya devam da edecek.
Bunu bekliyordum şahsen.
Bu soruna 2 ay 15 gün önce bu köşemde değinmiştim aslında.
Yazımın başlığında  ”cankurtaranlar şimdiden hazır mı” diye sormuştum.
Boğulmalara karşı gereken önlemin alınması için kaleme aldığım yazımda;
“Her yaz olduğu gibi önümüzdeki mevsim yine bu şehirde yaşayanlar, serinlemek için dere, göl ve nehir sularına kendilerini atacaklar.
Ve her sene olduğu gibi bu sene de ihmallerden kaynaklı boğulma vakaları baş gösterecek.
Havalar ısındımı çocuklar ve gençler, eğlenmek için nerede su bulsalar adeta ördek gibi dalıyorlar.
Üstüne üstelik çoğu, yüzme de bilmiyor.
Bu sene Ilısu göl havzası da genç ve çocukların iştahını kabartacak.
Bu nedenle vakit geçirilmeden yüzülecek alanların belirlenmesi, yeteri kadar dalgıç ve cankurtaranın eğitimden geçirilerek göreve hazırlanması önemlidir.
Bu hatırlatmayı yapmamın sebebi, geçen yıllarda olduğu gibi tekrar aynı sorunların yaşanmaması istediğimdendir.
DSİ, AFAD ve Özel İdaresi gibi kurumlar mutlaka bu uyarıyı dikkate almalıdırlar” demişim.
Yazmışım yazmasına ama belli ki takan olmamış.
Korkum o ki havalar ısındıkça, baraj gölüne kontrolsüz şekilde girenler de artacak ve boğulmalarda artış meydana gelecek.
Elbet her yatırımın bir külfeti bir nimeti var.
Ilısu’nun külfeti elbette harcanan paralar, yok olan değerlere vurulduğunda bana göre nimetlerinden kat be kat fazladır.
Bundan sonra ciddi manada hayatımıza olumsuz etkileri olacaktır.
Sıcağa, nem de ekleyince yazın sıcak günlerinde iyiden iyiye nefes alamayacak duruma geleceğiz.
En önemlisi de gerekli tedbirler alınmazsa ve dikkat edilmezse barajın kirli suları gençlerimizi daha çok boğmaya devam edecek.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?