İnsanın kalitesi, en çok zor süreçlerde ortaya çıkar.
Tıpkı altının sahtesi ve hakikisinin ortaya çıkması gibi…
Ak ve kara, net bir şekilde belli olur.
Yani zor dönemler bir bakıma iyi ve kötünün saflarını da netleştiriyor.
Safların açık bir şekilde belirginleştiği bir dönemden geçiyoruz.
Geçmişte sırf çıkarları için cemaatçi, Fethullahçı olarak geçinenlerin, bu yıkıcı yapının niyeti anlaşılınca ne çabuk makas değiştirdiklerini görünce hayrete düşüyorum.
Sadece FETO’cu değil, kim güçlüyse ve çıkar sağlıyorsa onunun kul kölesi olanlar da 180 derece döndü.
Aslında kimi kast ettiği belli olmayan yazıları pek sevmem, genelde isim vermekten çekinmem yazılarımda.
Ancak sadece yaşadığımız şehirde tanıdığımız bu dönek ve ilkesizlerin isimlerini versem günlerce, aylarca bu köşede bu yazı devam eder.
O yüzden adlarını yazamadığım için kusuruma bakmayın.
Ancak yazımda döneme göre değişmeyen, güvenilir, kıblesi belli olan insanların özelliğinden söz edeceğim.
Aşağıda sıralayacağım özelikleri taşımayanlar bilin ki ya dönektir veya dönek adayıdır.
İlkeli insanların özelikleri;
Her zaman vicdanlı ve doğrudan yanadır.
Yanlışa karşı gelip sorgulayıp, hesap sorarlar.
Her şartta ve her koşulda inandıkları değerlerden vazgeçmezler.
Neyi amaçladıkları ve istediklerinde nettirler.
Sevmedikleri, karşı oldukları kişilerle olan hesaplarını kendi yöntemleri ile görürler.
İnançlı, ilkeli ve idealisttirler.
Bukalemun gibi renkten renge giremezler.
Gün boyu yönünü güneşe çevirip güneş battıktan sonra güne bakan gibi başlarını önüne eğmezler.
Toplumsal çıkarlar, kendi çıkarlarından önce gelir.
Yürekli, cesur ve asalet sahibidirler.
Bilinçli ve namusludurlar.
Kimseyi arkasından vurmazlar.
İyiliği, kötülüğü unutmazlar.
Yanlışlara, haksızlıklara karşı bir engel, tümsek hatta dünyanın en güçlü setidirler.
Herkese kendini benimsetme ve sevdirme gibi dertleri yok.
Güç merkezlerinin emrine girmezler,
Yalnızlaştırılıp, dışlanmaktan endişe etmezler.
Çıkarcılıktan uzak, gönüllü olarak haksızlıklara karşı savaşırlar.
Rüzgâra göre dümen değiştirmezler.
Görmedim, duymadım moduna girmezler.
Çıkarcı ve bencil değildirler.
Takdir edilme ve ödüllendirme gibi bir dertleri yoktur.
Nabza göre şerbet vermezler.
Bir yerlere tutunup kene gibi yapışmazlar.
İyiye iyi, kötüye kötü diyebilme cesaretine sahiptirler.
********
Yukarıda ilkeli olanların özeliklerini kendimce savundum.
Bu yazıyı okuduktan sonra etrafınızdakilerin karakter ve duruşlarını bir hayal edin.
Umarım benim kadar bu konuda üzülmez ve umutsuzluğa düşmesiniz.
