1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlamaları, Batman’da 16 Mayıs Şehir Stadının bitişiğinde yapıldı.
Bir basın ve kamu emekçisi olarak bayram kutlamalarına katılma ve izleme fırsatı buldum.
Batman’daki kutlamaları KESK, TÜRK-İŞ ve Genel-İş’e bağlı sendikalar, TMOBB, Tabipler Odası ve birçok sivil toplum örgütü tarafından oluşturulan Tertip Komitesi organize etti.
Önemli kavşaklara, program ile ilgili davet pankartları asıldı.
Batman’da 100 bine yakın kamu ve özel sektörde çalışan emekçi olmasına rağmen katılım çok azdı.
Açıkça söylemek gerekirse alanda sürekli duran kişi sayısı 2 bin civarındaydı.
Valilik izni ile yapılmasına, Rojda ve Servet Kocakaya gibi ünlü sanatçıların sahne almasına rağmen kutlamalara katılımın ve ilginin az olmasının sebebi, kişiden kişiye değişiyor tabi.
Kimisi yaşadığımız olağan üstü hal şartlarında ne olur ne olmaz gibi bazı kaygılar taşıdığından katılmamış olabilir.
Ancak şu da bir gerçek ki çoğu kişi, 1 Mayıs’ın Emek ve Emekçi Bayramından ziyade siyasi bir zemine çekilebileceği kaygısı ile de katılım sağlamamış olabilir.
Yani olduk olmadık kaygılar Batman’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün sönük geçmesine neden oldu.
Oysa kaygılara mahal bırakmayacak şekilde, özüne uygun şekilde tertiplenip kutlanacağı izlenimi verilmiş olsaydı 10 binlerce kişi 1 Mayıs Bayramının yapıldığı alanda yerini alırdı.
Ancak ne yazık ki şehrimizde hiçbir zaman bu söz ettiğim koşullar oluşmadı.
Her alanda olduğu gibi işçi ve emek sınıfında da bir kutuplaşma ve ayrışma,işçiler üzerinden siyasi rant elde etme niyetleri 1 Mayıs’ı gölgeliyor.
Bu bayramda da ne yazık ki gölgeledi.
İşçiler, bu sorunlarını çözmedikçe hiçbir zaman ücret adaletsizliği, iş koşulları, kısacası emek ile ilgili hiç bir sorununu çözemeyecek,
Bayramlar da ruhuna uygun coşkulu bir şekilde kutlanmayacaktır.
Benim 1 Mayıs Günü edindiğim en önemli tespit, buydu.
Diğer tespitlerime gelince;
Programın sunucusu tertip komitesini ve katılımcı kuruluşları sıralarken o kadar uzun bir liste vardı ki elinde, okuyunca neredeyse nefesi kesilecekti.
Terk tek sıraladığı sivil toplum örgütleri ile sendikaların sadece yöneticileri bayrama katılmış olsaydı eminim ki alanda yer kalmazdı.
Ancak isimlerini sıraladığı kurumların birçoğunun başkanı bile orada değildi.
İşte böyle bir çelişki vardı bayram alanında.
Adamın ismi komisyonda yazılıdır ancak kendisi ortalıkta görünmüyordur.
Bayramın en düzgün olan tarafı ise işin güvenlik boyutuydu.
Bayram alanının etrafı bariyerlerle çevrelenmişti.
Bayram kutlamalarında, tabiri yerindeyse neredeyse kuş uçurulmuyordu.
Çok geniş güvenlik tedbirleri alınmıştı yani.
Kutlamalar esnasında ve bitiminde bir tatsızlık da yaşanmadı zaten.
Sadece bu açıdan da bakılsa “bayram kutlaması iyi geçti” diyebiliriz.
Gözlemlerime göre organizasyondaki tek kusursuzluk, işin bu ayağıydı zaten.
