Batman yumuşak karın ya, gelen vurdu giden vurdu şimdiye kadar.
Nasıl olsa bu şehri yeteri kadar sahiplenen yok.
Çıkarlarını ve değerlerini koruyan yok.
Bugüne kadar Batman’ı, Batmanlıyı vuran vurana…
Bu sayede kimsi Batman üzerinden rant elde etti, vurgun vurdu.
Kimisi de canı sıkıldıkça egolarını tatmin etmek için yumuşak ve savunmasız karnına bıçak darbelerini vahşice indirdi.
Batman ve Batmanlılar, bıçak darbelerini bu güne kadar suçsuz ve haksız yere en çok da yaygın medyanın kalemşorlardan yedi.
Canı sıkılan, Batman şehrinin insanına karşı kalemşörlük yaptı.
Gün geldi kadın intiharlarının, terörün ve işsizliğin başkenti dediler.
Sesimiz çıkmadı.
Sesimiz çıkmadıkça onlar bıkmadan usanmadan saldırdılar.
Bir Cumhuriyet Gazetesi kalemşorları kalmıştı geriye, onlar da görevlerini yerine getirmiş oldu.
Cumhuriyet Gazetesi Yazarlarından Işıl Özgentürk, Uzman Çavuş Musa Orhan'ın tecavüzüne uğradıktan sonra intihar eden İpek Er’den bahsettiği köşe yazısında, Batman’daki genç kızların ya dağa çıkmak ya da kentte görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenmek şeklinde iki seçeneği olduğunu, bekaretini kaybetmiş genç kızların da intiharı kurtuluş olarak gördüğü iftirasında bulundu.
Değer yargılarına büyük önem verilen Batman’da bu iftiralara her kesimden ciddi manada tepki geldi.
Batman Barosu, suç duyurusunda bulundu.
Birçok kurumdan daha önce eşi benzeri görülmemiş tepkiler yükseldi.
Bu tepkilerden sonra Işıl Özgentürk’ün çıkıp özür dileyeceğini bekliyordum.
Ne yazık ki Işıl Özgentürk ilk saçmalığından daha büyük bir saçmalık örneği göstererek Batman Halkının onuru ve gururunu zedelemeye devam etti.
Son yıllarda yaygın medya kalemşorluğuna yetmişinde soyunan Işıl Özgentürk’ün son cevabı da şöyle;
“Tamam anlaşıldı. Batman halkından özür diliyorum. Batman kayyumla idare edilen bir kent değil. HDP orada kaya gibi sağlam. Kentte ve köylerde dağa çıkan hiçbir kız yok. Analar babalar önce kız çocuklarının okumasına önem veriyorlar. Üniversite okumamış genç kız yok. Herkes sevdiğiyle evleniyor. Tecavüz hiç yok. Kadın cinayeti hiç yok. Resmi kayıtlar yalan söylüyor hiç genç kız ve kadın intiharı yok. İnsanların bir eli yağda bir eli balda. İş için büyük kentlere gideni ara ki bulasın. Ben bölgede dolaşırken gördüğüm, duyduğum her şey yalanmış. Yeniden özür diliyorum”
…
Bu cevapta kesinlikle iyi niyetli tek kelime bulamadım.
Elbette biz, Batman’da kadın haklarının ve kadınların yaşantısının güllük gülistanlık olduğunu iddia etmiyoruz.
Ama gerçekten Batmanlı Kadınlarla ilgili bu iftiraların yüzde 1’lik bir oranı bile doğru değildir.
Yazısından ötürü Işıl Özgentürk’e Batman Halkı adına cevap veriyorum;
Bizim buralarda erkekten daha çok, kız çocuklarına değer verilir.
Kız çocukları, anne ve babaları için erkek çocuklardan daha kıymetlidir.
Hiçbir kız, mal gibi satılmaz bizde.
Kadınlar mirastan payına düşenin büyük bölümünü alır.
Okul okumak için her türlü destek kendilerine verilir ve önleri açıktır, birçoğu üniversite mezunudur.
Kızlar iki seçenek arasında kesinlikle sıkışmış değildirler, tercihlerini genelde özgürce yapabiliyorlar.
Batman’ın kadınlar, iffet, namus ve onurlarına herkesten daha düşkündür.
Yazınızın ilham kaynağı öğretmen arkadaşınız sanırım kafasından geçen ****grafik fantezileri anlatmış size.
Siz de konumunuzdan ve yaşınızdan utanmadan, sıkılmadan, size anlatılan yalan ve yanlış ****grafik fantezileri yazıya döktünüz.
Yazınızı okurken Batmanlı Kadınlarla ilgili tespitlerinizden dolayı çok utandım sizin adınıza.
Sapık Musa Orhan olayı ile Batmanlı Kadınların yaşamı, geleceği ve kaderi arasında bağlantı kurarak, İpek ve onun gibi mağdur genç kadınları bir kez daha öldürdünüz.
Size naçizane tavsiyem;
Çıkın olgun bir şekilde Batman Halkından özür dileyin.
Namusuna, onuruna ve maneviyatına düşkün Batman Halkını çok ama çok kırdınız.
Ayrıca ****grafik fantezilerinizi de bir daha Batman üzerine kurgulamayın.
