İSTANBULLU, TRABZONLU VE HASANKEYFLİ HASAN’IN SELAMLARI VAR

18-06-2017

 “Ramazan, İstanbul’da başka oluyor” diyorlar hep.

Bir iş vesile ile fırsat bu fırsat deyip o manevi havayı yaşamak istedim.

Hem Batman’ın ağır, stresli havasından da biraz kurtulurum düşüncesi ile düştüm yollara.

İstanbul’a vardıktan sonra ilk gün bir köftecide iftarı açtım.

İkinci gün ise bir iftar çadırında iftarımı açma kararı aldım.

İftara bir saat kala bindiğim ticari taksiye, en yakın iftar çadırına gitmek istediğimi söyledim.

“Tamam” diyen şoförün bir kelimelik sözü bana yabancı gelmedi.

“Nerelisin?” diye sorduğumda “Batmanlı” deyince yabancı olmadığı yönündeki hissimde yanılmadığım ortaya çıktı.

Taksi şoförü ile İstanbul’un çekilmez trafiğinde 5 dakikalık yolu 15 dakikada kat edince sohbet fırsatımız oluyor.

Memleket özlemini dile getiriyor.

Büyük şehirde yaşam koşullarının zorluğundan söz ediyor.

En kalabalık iftar çadırlarından birinin yakınına bırakıyor beni, Batmanlı taksici hemşerim.

İftara henüz yarım saat kala ve yağmurlu havaya rağmen yaklaşık 5 bin kişilik çadır, hınca hınç dolduğu için çadır dışında kurulan masalarda ancak yer bulabiliyorum.

Karşımda emekli subaylara benzeyen biri ile karşılıklı oturuyoruz.

Ezan okununca birbirimize “afiyet olsun” dileklerinde bulunup yemek ve içecek farkının olmadığı, her bakımdan herkesin eşit olduğu iftar çadırında binlerce kişi ile aynı anda iftarımızı açıyoruz.

Yemekten sonra ise karşımda emekli subaya benzettiğim kişi, sohbetin ilk sihirli kelimesi olan “nereli?” olduğum sorusunu yöneltiyor bana;

“Batmanlıyım” deyince;

Büyük bir guru ve sevinçle “Ben de Batmanlıyım” dedi.

Şivesi Karadeniz, siması daha çok emekli bir subaya benzettiğim yaşlı amca, önce emekli kimliğini uzatıyor bana, isim hanesinde “Hasan Artukoğlu” yazıyordu.

Sonra başlıyor Batmanlılığının nereden geldiğini anlatmaya, şecerelerini çok araştırdığını, Artukoğlu soy isminden yola çıkarak Hasankeyf’e kadar uzanan bir kökenlerinin olduğunu ve Artuklu Zeynel Beyin soyundan olduğunu söylüyor.

550 yıl önce Otlukbeli Meydan Muharebesinde Zeynel Bey’in ölmesi ve Hasankeyf’in Osmanlı hâkimiyetine girmesi ile muhacir durumuna düştüklerini, ilk olarak dedelerinin Trabzon’a göç ettiklerini, en çok da Ankara Haymana’ya o yıllar akrabalarından gidenlerin olduğunu söylüyor.

Memuriyeti nedeni ile de yıllar önce İstanbul’a yerleştiklerini söylüyor.

İstanbul, Trabzon ama aslen Hasankeyfli olan Hasan, Hasankeyfli olduğunu öğrenince de şeceresini ve Artukluların tarihini araştırıyor.

Bu nedenle Hasankeyf ve Artuklular ile ilgili birçok bilgiye sahip oluyor.

Hasankeyf ile ilgili öğrendiklerini uzun uzun bana anlatıyor.

Hasankeyf Artuklulularının Şii ve Alevi olduğundan, ünlü sanatçı Kenan Mirzalioğlu, siyasetçi Meral Akşener’in de Hasankeyfli Artuklularından olduğunu söylüyor.

Artukoğlularından Hasan en büyük özlemi ise Hasankeyf sular altında kalmadan bir gün gelip dedelerinin canları pahasına korumaya çalıştığı ve birçok önemli eserler bıraktığı Hasankeyf’i görmektir.

Ben de Hasankeyf’ten ve benim ve kendi dedelerinin ortak mirası olan Hasankeyf’i korumak için verdiğim mücadeleden kendisine söz ediyorum.

Yemek sonrası gittiğimiz küçük bir çay ocağında ikişer kaçak çay içtikten sonra vedalaşıyoruz.

Son olarak “Memleketime, Batman’a, Hasankeyf’e çok selam söyle” dileklerini iletti.  

Üzerimde kalmasın, Artuklu Zeynel Beyin soyundan Hasan’ın İstanbul’dan buraya kadar selamları var hepinize.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?