İYİ Kİ UNUTKANLIK VAR

11-02-2015

Bu köşenin yazarı (Sonsözden), yıllarını bu işe vermişse de kendisini tam olarak bir basın emekçisi olarak görmüyor.

Bir köşe yazarı olarak da görmüyor.

Kendisini daha çok, çilekeş bir Batmanlı olarak görüyor.

25 yıldır basın camiası içerisinde ne tam olarak “sizdenim” nede “değilim” diyen biri.

Buna rağmen günlük yazılarını hiç bir zaman aksatmıyor.

Bu azmi, yazıları çok arandığı veya beğenildiği için değil çilekeşliğinden geliyor.

Aslında Batman Sonsöz Gazetesinin patronundan basın emekçilerine kadar hepsisinin birbirine benzeyen çok ortak yönleri var.

Yaptıkları iş maddi anlamda onları doyurmasa da, yaptıkları uğraş Batman’ı yaşanabilir ve mutlu kılabilmek açısından önem arz ediyor.

Bu inançla bu köşede her gün okuyucularına “merhaba” diyen çilekeşin en iyi okuyucularından biri ise Batman Sönsöz Gazetesinin editöryası ve birçok görevi omuzlayan Hatice Türkan'dır.

İlginçtir bu köşeyi yazanın, Batman basını içerisinde en çok beğeni ile okuduğu yazar da Hatice Türkan’dır.

Hatice Türkan Batman basını içerisinde aktif gazetecilik yapan tek kadındır.

Gazetecilik mesleğinde yapmadığı tek iş her halde futbol yorumculuğudur.

Haber yazar, röportajlar yapar, anket düzenler, gazetenin mutfak bölümünde görev yapıp düzeltmenlik yapar.

Anlayacağınız dört dörtlük bir basın emekçisidir.

Bir de arada bir duygu yüklü köşe yazıları yazar.

5 Şubat tarihli köşesindeki yazısının başlığı “Hayat kısa, Kuşlar Uçar”dı. 

Yazısının içeriğinde unutmanın kolaylığına, biraz da vefasızlığa vurgu yapmış.

Dolayısı ile önemli bir konuya değinmiş.

“Unutmayı” bir bakıma insanın vefasızlığına, vurdumduymazlığına bağlamış.

Aslında doğru bir tespitte bulunmuş.

Unutmayı, bir zamanlar canı kadar sevdiği kişilerin birbirlerini kolay bir şekilde yüreklerinden söküp atmak olarak tanımlamış.

Ancak işin şu yönünü de unutmamak gerekir ki “unutmak olmasaydı insanlar bunca acı içerisinde yaşayabilir miydi?”

İnsanlar, birbirlerine yaptıkları bunca kötülüklerden sonra barışabilir miydi?

Af edebilir miydi?

Elbette unutmak her zaman ve her şey için iyi değil ama bazı şeyler için var ki, unutmak diye bir şey olmasaydı bu coğrafyada 30 yıldır yaşanan zulümlerden sonra bir helalleşme asla olmazdı.

Çünkü yaşananlar basit değildi, insanlık dışıydı.

Zulümdü, hakların gaspıydı, inkârdı.

Diktatörlük ve faşizmdi.

Yitikler, ölümler, kayıplar, acılar ilk günkü gibi hatıralarda canlı tutulsaydı bütün cihan bir araya gelse barışı sağlayabilir miydi?

Bu gün adım adım toplumsal barışa doğru ilerleme kaydediliyorsa bunda unutulmanın da payı var.

İnsanın yaşamında aşk ve sevgi gibi, acının da bir miyadı var ne yazık ki.

Yıllar geçince unutkanlık nedeni ile acı da azalıyor.

O yüzden bazen unutmak iyidir de.

Bir de böyle düşünmek, böyle bakmak lazım meseleye değerli dost “Hatice Türkan”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?